iktidar |
~ Ar iḳtidār إقتدار [#ḳdr iftiˁāl VIII msd.] kudretli olma, gücü yeter olma < Ar ḳadara قَدَرَ gücü yetti |
|
iktifa |
~ Ar iktifāˀ إكتفاء [#kfw iftiˁāl VIII msd.] yetinme, yeterli sayma < Ar kafā كفا kifayet etti, yetti |
|
iktiran |
~ Ar iḳtirān إقتران [#ḳrn iftiˁāl VIII msd.] eşleşme, çift koşulma, beraber olma < Ar ḳarana قَرَنَ eşleştirdi, çift koştu |
|
iktisa |
~ Ar iktisā ٳكتسا [#ksw iftiˁāl VIII msd.] giyinme, kisve giyme < Ar kasā كسا giydirdi |
|
iktisap |
~ Ar iktisāb إكتساب [#ksb iftiˁāl VIII msd.] edinme, kazanma < Ar kasaba كسب kazandı, edindi |
|
iktisat |
YO: [ Şemseddin Sami, Kamus-ı Türki, 1900] ~ Ar iḳtiṣād إقتصاد [#ḳṣd iftiˁāl VIII msd.] doğruyu hedefleme, mutedil olma < Ar ḳaṣada قصد 1. hedefledi, yöneldi, 2. mutedil bir hızla yürüdü → kasıt Not: 1870'lerde Fransızcadan alınan ekonomi sözcüğüne karşılık olarak bulunan Yeni Osmanlıca sözcüklerdendir; eski Osmanlıca sözlüklerde yer almaz. İlber Ortaylı'nın ifadesine göre Ahmed Cevdet Paşa tarafından bulunmuştur. Benzer sözcükler: iktisadî, iktisadiyat, iktisatlı 07.07.2015 |
|
iktiza |
~ Ar iḳtiḍāˀ إقتضاء [#ḳḍy iftiˁāl VIII msd.] icap etme, zorunlu kılma < Ar ḳaḍā قَضَا yargıladı |
|
il |
<< ETü il devlet |
|
il|mek |
<< ETü il- takılmak, tutmak, yakalamak |
|
ila1 |
~ Ar ilā إلى [bileşik adlarda] e kadar, ta ki (bağlaç) |
|
ilâ2 |
~ Ar iˁlāˀ إعلاء [#ˁlw ifˁāl IV msd.] yükseltme < Ar ˁalā علا yüksek idi, yükseldi |
|