il |
<< ETü il devlet |
|
il|mek |
<< ETü il- takılmak, tutmak, yakalamak |
|
ila1 |
~ Ar ilā إلى [bileşik adlarda] e kadar, ta ki (bağlaç) |
|
ilâ2 |
~ Ar iˁlāˀ إعلاء [#ˁlw ifˁāl IV msd.] yükseltme < Ar ˁalā علا yüksek idi, yükseldi |
|
ilaç |
~ Ar ˁilāc علاج [#ˁlc fiˁāl msd.] ilaç, derman |
|
ilah |
[ Edib Ahmed, Atebet-ül Hakayık, <1250?] ~ Ar ilāh إلاه [#Alh] tanrı ~ Aram ˀelāh אֱלׇהּ [#Alh] a.a. ~ İbr ˀelōah אֱלוֹהַּ [#Al] a.a. Not: Diğer Sami dillerinde rastlanan ال biçimine karşılık الاه /אלה biçimi İbraniceye mahsustur. Benzer sözcükler: gençlik ilahı, ilahlaşmak Bu maddeye gönderenler: Allah (alimallah, billahi, bismillah, elhamdülillah, estağfurullah, euzubillah, fenafillah, fesuphanallah, hasbinallah, illallah, inşallah, vallahi, yallah), ilahe, ilahi, ilahiyat, uluhiyet 06.04.2015 |
|
ilahe |
~ Ar ilāha(t) [f.] dişi tanrı, tanrıça < Ar ilāh tanrı |
|
ilahi |
~ Ar ilāhī إلاهى tanrım (1. tekil şahıs iyelik ekiyle) & tanrısal (sıfat) |
|
ilahiyat |
< Ar ilāhī tanrıya dair +āt |
|
ilam |
~ Ar iˁlām إعلام [#ˁlm ifˁāl IV msd.] bildirme, bildiri < Ar aˁlama أَعْلَمَ [IV f.] bildirdi < Ar ˁalama عَلَمَ bildi |
|
ilan |
~ Ar iˁlān إعلان [#ˁln ifˁāl IV msd.] duyurma, açığa çıkarma < Ar ˁalana علن açığa çıktı, aşikâr oldu |
|