ilkah |
~ Ar ilḳāḥ إلقاح [#lḳḥ ifˁāl IV msd.] dölleme < Ar laḳaḥa dölledi |
|
ilke |
< TTü ilk +A |
|
ilkel |
< TTü ilk +Al |
|
illa |
~ Ar illā إلّا ama, bundan başka, hariç (edat) § Ar in إن ilgi edatı, ki + Ar lā لا değil |
|
illallah |
~ Ar illā-llāh إلّاالله Allah'tan başka |
|
illegal | ||
illet |
~ Ar ˁilla(t) عِلّة [#ˁll fiˁla(t) mr.] 1. arız olan şey, başa gelen şey, 2. arıza, hastalık < Ar ˁalla عَلَّ bozuldu, saptı, hasta oldu |
|
illiyet |
< Ar ˁilla(t) عِلّة [#ˁll] 1. arıza, kusur, 2. sebep, bir şeye yol açan şey +īya(t)2 |
|
illiyyin |
~ Ar ˁilliyyīn عِلِّيِّين [#ˁlw] Kuran'da geçen bir sözcük, cennetin bir vasfı? ~ İbr ˁiliyon עֶלְיוֹן [#ˁly] en yüce, en yüksek |
|
illuminati |
~ Lat illuminati [çoğ.] «aydınlatılmışlar», efsanevi bir gizli örgüt < Lat illuminatus [pp.] aydınlatılmış < Lat illuminare aydınlatmak +()t° |
|
illüminasyon |
~ Fr illumination 1. aydınlatma, aydınlanma, 2. minyatürle bezeme < Lat illuminare [den.] aydınlatmak +(t)ion < Lat in+1 lumen ışık |
|