iri |
<< ETü érig/irig büyük, kaba < ETü ér- yetişmek, olmak +I(g) |
|
iridyum |
~ YLat iridium bir element ☼ (İlk kullanım: Smithson Tennant, İng. kimyacı (1761-1815).) < EYun íris, irid- ίρις, ιριδ- gökkuşağı +ium |
|
irin |
<< ETü iriŋ/yiriŋ cerahat, çürüme < ETü irin- çürümek +I(ğ) |
|
iris |
~ Fr iris 1. gözün renkli kısmı, 2. süsen bitkisi ~ EYun íris, irid- ίρις, ιριδ- 1. gökkuşağı, 2. gökkuşağı renklerinde olan her şey, gözün renkli kısmı, süsen çiçeği << HAvr *wī-rid- kavis, kuşak < HAvr *weh₁i̯- (*wī-) kıvırmak |
|
irite |
~ Fr irriter taciz veya tahriş etmek ~ Lat irritare a.a. < Lat in+1 ritare kaşımak |
|
irkil|mek |
ETü: irmek [ Suvarnaprabhasa Sutra, <1000] < ETü irik-/irk- tiksinmek, korkarak kaçmak, yalnız kalmak +Il- < ETü ir- nefret ve bulantı duymak, sıkılmak +Ik- → erin- Not: ETü ve TTü irik-/irkil- "birikmek, yığılmak" eşsesli olup muhtemelen anlam ilişkisi yoktur. • Erken metinlerde daima Ar nafra(t) "irkilmek, paniklemek, (sürü) dağılmak, yalnız olmak" karşılığı olarak kullanılır. Benzer sözcükler: irkmek, irkiltmek Bu maddeye gönderenler: ürk- 03.10.2017 |
|
irmik |
<< OTü yırmık/yarmık kırık buğday < ETü yar-/yır- yarmak, kırmak +mUk |
|
iroko |
~ İng iroko tropik Afrika'ya özgü bir ağaç, chlorophora excelsa ~ Esan uloko a.a. |
|
ironi |
~ Fr ironie kinaye, alaylı anlatım ~ EYun eirōnía ειρωνία bilmezden gelme, ikiyüzlülük etme, asıl maksadını gizleme <? EYun eírō είρω söyletmek +ia << HAvr *wér-i̯e- < HAvr *werh₁- (*wer-) söylemek |
|
irrasyonel |
~ Fr irrationel aklî olmayan < Lat in+2 rationalis |
|
irredantizm |
~ Fr irrédentisme yabancı ülke yönetimindeki soydaşları gerekçe ederek yayılma siyaseti ~ İt irredentismo a.a. < İt (terra) irredenta kurtarılmamış (topraklar) +ism° < Lat in+2 redimere, redempt- geri almak, kurtarmak + Lat re+ emere, empt- almak << HAvr *h₁em- (*em-) almak |
|