kaktüs |
~ Fr cactus dikenli bir bitki sınıfı ~ YLat cactus a.a. ☼ (İlk kullanım: Linnaeus, İsv. botanist (1707-1778).) ~ EYun káktos κάκτος deve dikeni |
|
kakule |
~ Ar ḳāḳulla(t) قاقلّة Güney Asya'ya özgü bir baharat, elettaria cardamomum ~ Aram ḳāḳūlā קקולא a.a. ~ Akad ḳāḳullu a.a. |
|
kâkül |
≈ Fa kākul كاكل Moğolların ve bazı Türklerin başın tepesinde bıraktıkları uzun saç tutamı, perçem ~ Moğ kökül/kekül at yelesi, kuş ibiği, uzun saç tutamı |
|
kal|mak |
<< ETü kal- konulmak, bırakılmak, baki olmak < ETü ka- koymak +Il- |
|
kalabalık |
< Ar ġalaba(t) غلبة sayıca çok veya üstün olma, çokluk, kalabalık |
|
kalafat |
[ Seydi Ali Reis, Miratü'l-Memalik, 1557] ~ OYun kalafátizō καλαφάτιζω gemi tahtaları arasına paçavra sıkıştırarak ziftlemek (6. yy) ≈ Ar ḳalafaṭ/calfaṭa(t) قلفط/جلفط [#ḳlfṭ/clft] a.a. ≈ Aram ḳəlāphtā/ḳəlaphtā קלפתא/קלפתא kabuk, zarf, tahılın kepeği ≈ Aram ḳəlāphā קלפא soymuk, meyve kabuğu, balık pulu → kılıf Not: Arapça sözcük yapı itibariyle bir Batı Sami dilinden, belki Fenike dilinden alıntıdır. 22.10.2014 |
|
kalamar |
~ Yun kalamárion καλαμάριον mürekkep balığı < EYun kálamos κάλαμος kamış, kalem +arion |
|
kalamata |
~ öz Kalamáta Yunanistan'da bir kent |
|
kalantor |
~ İt galantuomo centilmen, beyefendi § İt galante zarif, şık (~ Fr galant a.a. < Fr galer hoşça vakit geçirmek, iyi halde olmak +ent° ~ Ger *wala iyi, hoşnut ) + İt uomo adam (<< Lat homo a.a. ) |
|
kalas |
~ öz Kalas Romanya'da bir liman kenti, Galati |
|
kalaşnikov |
~ marka Kalaşnikov Rus silah markası < öz Mikhail Kalaşnikov Rus silah mühendisi (d. 1919) < Rus kalaşnik kurabiyeci |
|