kalamata |
~ öz Kalamáta Yunanistan'da bir kent |
|
kalantor |
~ İt galantuomo centilmen, beyefendi § İt galante zarif, şık (~ Fr galant a.a. < Fr galer hoşça vakit geçirmek, iyi halde olmak +ent° ~ Ger *wala iyi, hoşnut ) + İt uomo adam (<< Lat homo a.a. ) |
|
kalas |
~ öz Kalas Romanya'da bir liman kenti, Galati |
|
kalaşnikov |
~ marka Kalaşnikov Rus silah markası < öz Mikhail Kalaşnikov Rus silah mühendisi (d. 1919) < Rus kalaşnik kurabiyeci |
|
kalay |
~ Ar ḳalāˁī/ḳalˁī قلاعى/قلعى kalay < Ar raṣāṣu'l-ḳalāˁī رصاص القلاعى Güneydoğu Asya'dan gelen iyi bir cins kalay <? öz Kuala Malaya'da Asya'nın başlıca kalay yataklarına sahip olan kent, Kuala Lumpur |
|
kalbur |
[ anon., Mukaddimetü'l-Edeb terc., y. 1300] ~ Ar ġirbāl/ġirbīl غربال/غربيل [#ġrbl] elek ~ Lat crībrum a.a. < Lat cernere, crē- seçmek, elemek → kriter Not: Arapça sözcükte /r/ > /l/ dissimilasyonu, Türkçe eski örneklerde ise r/l metatezi görülür. Benzer sözcükler: kalburabastı, kalburüstü 13.03.2018 |
|
kalcı |
< TTü kal قال madeni eriterek ayrıştırma +cI ~ Ar ḳaly قلى [#ḳlw faˁl msd.] yakma, kızartma |
|
kalça |
<< TTü kaluça taban, altlık < TTü kalu |
|
kalçın |
~ İt calzone [büy.] yumuşak deriden uzun çizme < İt calza ayakkabı, özellikle deri torba şeklinde ayakkabı +on << OLat calcea < Lat calceus ayakkabı, çizme < Lat calx, calc- 1. taş, 2. topuk kemiği, topuk |
|
kaldera |
~ İng caldera volkanik çöküntü ~ Port caldeira kazan, sıvı metal kazanı ~ Lat caldaria < Lat calidus sıcak +ari° |
|
kaldır|mak |
<< OTü kaldur- kaldırmak < ETü kalı- kalkmak, sıçramak +tUr- |
|