kalça |
<< TTü kaluça taban, altlık < TTü kalu |
|
kalçın |
~ İt calzone [büy.] yumuşak deriden uzun çizme < İt calza ayakkabı, özellikle deri torba şeklinde ayakkabı +on << OLat calcea < Lat calceus ayakkabı, çizme < Lat calx, calc- 1. taş, 2. topuk kemiği, topuk |
|
kaldera |
~ İng caldera volkanik çöküntü ~ Port caldeira kazan, sıvı metal kazanı ~ Lat caldaria < Lat calidus sıcak +ari° |
|
kaldır|mak |
<< OTü kaldur- kaldırmak < ETü kalı- kalkmak, sıçramak +tUr- |
|
kaldıraç |
< TTü kaldır- +(g)Aç |
|
kaldırım |
"... yolun taş kaplaması" [ Filippo Argenti, Regola del Parlare Turco, 1533] < TTü kaldır- +Im → kaldır- Not: Yun kalós drómos "iyi yol" deyimiyle irtibatlandıran Symeonidis ve diğerlerinin görüşü isabetsizdir. Nişanyan Sözlük'ün önceki versiyonlarında da bu görüşe yer verilmiştir. • "Yolun yayalara ayrılmış kenarı" anlamına 18. yy'dan itibaren rastlanır. Benzer sözcükler: Arnavut kaldırımı, kaldırım mühendisi 29.10.2020 |
|
kale |
~ Ar ḳalˁa(t) قلعة [#ḳlˁ faˁla(t) mr.] hisar, kale, müstahkem yer (≈ OFa *kalak a.a. ) ~ Akad kalakku a.a. |
|
kale al|mak |
~ Ar ḳāl قال [#ḳwl] söz < Ar ḳāla söyledi, dedi |
|
kalebent |
§ Ar ḳalˁa(t) قلعة kale + Fa band بند bağ, bağlı, (mec.) mahpus |
|
kaleidoskop |
~ Fr kaléidoscope / İng kaleidoscope mercek, ayna ve renkli kırpıntılar yardımıyla güzel şekiller oluşturan bir düzenek ☼ (İlk kullanım: 1817 Brewster, İng. mucit.) § EYun kalli+ καλλι güzel + EYun eîdos εῖδος şekil, görüntü + EYun skópos σκόπος gösteren |
|
kalekol |
|
|