kanarya |
~ İt/İsp canario Kanarya adalarına özgü bir kuş < öz Canaria Atlantik'te bir ada < Lat insula Canaria Köpek Adası < Lat canis köpek |
|
kanasta |
~ İsp cañasta 1. hasır sepet, 2. bir iskambil oyunu ~ EYun kánastron κάναστρον hasır sepet < EYun kánna κάννα kamış, kargı |
|
kanat |
<< ETü kanat kuş kanadı |
|
kanaviçe |
~ İt canavaccio kenevir dokuma, çuval bezi << OLat cannabaceus a.a. < Lat cannabis kenevir ~ EYun kánnabis κάνναβις a.a. |
|
kanca1 |
~ İt gancio kıvrık uç, çengel ≈ Katalan gancho a.a. ~? Kelt |
|
kanca2 |
ETü: [ Irk Bitig, <900] << ETü kança nasıl, hangi surette, nereye < ETü kañu hani, hangi +çA2 → hani1 Not: Anca beraber kanca beraber deyiminde "orada ve her yerde beraber" anlamında. 03.10.2017 |
|
kancık |
~ Sogd kançīk [küç.] genç kız ≈ OFa kanīçag [küç.] a.a. ≈ Ave kainyikā a.a. ≈ Sans kanyā́ कन्या a.a. < HAvr *ken- yeni, taze |
|
kançılarya |
~ İt cancelleria mabeyn, sekretarya < Lat cancellarius 1. mahkemede hakimleri halktan ayıran parmaklığın önünde duran görevli, 2. kapı bekçisi, kapıcı < Lat cancelli parmaklık +ari° < Lat canna çubuk, kargı, kamış +ell° |
|
kandidiyazis |
~ İng candidiasis ciltte beyaz leke şeklinde beliren mantar hastalığı, pamukçuk < Lat candidus beyaz < Lat candēre ışımak +id° |
|
kandil |
~ Ar ḳandīl قنديل [#ḳndl q.] mum, kandil ~ Aram ḳandīlā קנדילא a.a. ~ Lat candēla a.a. < Lat candēre ışımak, parlamak, yanmak |
|
kanepe |
~ Fr canapé 1. sırtlıklı yatak, 2. bir tür sandviç << Lat conopeum/canopeum cibinlik, cibinlikli veya perdeli yatak ~ EYun kōnōpeîon κωνωπεῖον cibinlik < EYun kōnōps κώνωψ tatarcık +ion |
|