koruk |
≈ Fa ġūra غوره olgunlaşmamış üzüm |
|
korvet |
~ Fr corvette bir tür gemi ~ İsp corbeta/corveta a.a. ~ Lat corbita «küfecik», a.a. < Lat corbis sepet, küfe +et° |
|
kostak |
< ? |
|
koster |
~ İng coaster kıyı boyunca yol alan küçük yük gemisi < İng coast (ad) kıyı, (fiil) kıyıdan gitmek +er ~ EFr coste 1. kaburga, gövdenin yan tarafı, 2. kenar, kıyı << Lat costa kaburga, gövdenin yanı |
|
kostik |
~ Fr soude caustique sodanın yakılmasıyla elde edilen bir kimyasal madde, sodyum hidroksit < Fr caustique yanma ile ilgili, yanık ~ EYun kaustikós καυστικός a.a. < EYun kaíō καίω, καυσ- yakmak +istik° |
|
kostüm |
"kıyafet" [ Hüseyin Rahmi Gürpınar, Şık, 1889] ~ Fr costume bir topluluğa özgü giyim tarzı, resmi giysi ~ İt costume adet, töre, adap, alışkanlık << Lat consuetudo a.a. < Lat consuescere alışmak +do < Lat con+ suescere, suet- [frq.] benimsemek, almak, kendine mal etmek << HAvr *swe-dʰ-sk- ) § HAvr *swé kendi, ben < HAvr *dʰeh₁- (*dʰē-) komak, kılmak → solo Not: Lat suescere > consuescere ilişkisi Tü al- > alış- ilişkisine paraleldir. 01.10.2017 |
|
koş|mak |
<< ETü koş- karşılıklı veya beraber konmak, eşleşmek +Iş- < ETü *ko- koymak |
|
koşer |
~ İbr kaşer כָּשֵׁר uygun, özellikle Musevi dini kurallarına uygun < İbr kāşer uygun olma, uyma, başarma |
|
koşnil |
~ Fr cochenil kabuğundan kırmızı boya elde edilen bir böcek, kirmis << OLat coccinella [küç.] a.a. < Lat coccinus kırmızı ~ EYun kókkinos κόκκινος a.a. |
|
koşuk |
≈ ETü koşuġ kafiyeli beyit < ETü koş- ikilemek, yanyana koymak +Uk |
|
koşul |
< TTü (şart) koş- +Il |
|