kutur |
~ Ar ḳuṭr قطر [#ḳṭr fuˁl ] 1. halka, daire, top, 2. halkanın eni, çap, 3. bölge, idari birim ≈ İbr ḳāṭar קטר 1. halka, çember, taç, 2. halkalanmak, duman tütmek |
|
kuva |
~ Ar ḳuwā قوا [#ḳwy fuˁal çoğ.] kuvvetler < Ar ḳuwwa(t) قوّة [t.] |
|
kuvars |
~ Fr/İng quartz bir silisyum kristali ~ Alm Quarz a.a. ~? Slav kvardy sert |
|
kuver |
~ Fr couvert örtü, özellikle sofra örtüsü, sofra takımı < Fr couvrir örtmek << Lat cooperire a.a. |
|
kuvöz |
~ Fr couveuse 1. folluk, kuluçka yeri, 2. yeni doğan korunağı < Fr couver kuluçkaya yatmak +os° << Lat cubare a.a. |
|
kuvve |
"güç, özellikle potansiyel güç" [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] ~ Ar ḳuwwa(t) قوّة [#ḳwy fuˁla(t) msd.] güç, kuvvet → kuvvet Not: Kuvvet ile aynı Arapça sözcük iken, Yeni Osmanlıca kullanımda anlam ayrışmasına uğramıştır. Yazımda kuvve قوّه ve kuvvet قوّت ayrımı, 19. yy'dan önce görülmez. 23.12.2013 |
|
kuvvet |
~ Ar ḳuwwa(t) قوّة [#ḳwy fuˁla(t) mr.] güç < Ar ḳawiya قوى güçlü idi, güçlendi |
|
kuymak |
≈ ETü kuyma 1. dökme metal, 2. dökme ekmek, lavaş ≈ Moğ qoymag katmer, gözleme |
|
kuyruk |
<< ETü kudruk kuyruk ≈ Moğ qudurga(n) 1. atın kuyruğundan geçen eğer kayışı, kuskun, 2. atın sağrısı |
|
kuytu |
~ Moğ qoitu art, gün görmeyen taraf, kuzey < Moğ qoi- arka, art, geri |
|
kuyu |
<< ETü kuduġ kuyu ≈ Moğ qudug/quddug a.a. |
|