kuymak |
≈ ETü kuyma 1. dökme metal, 2. dökme ekmek, lavaş ≈ Moğ qoymag katmer, gözleme |
|
kuyruk |
<< ETü kudruk kuyruk ≈ Moğ qudurga(n) 1. atın kuyruğundan geçen eğer kayışı, kuskun, 2. atın sağrısı |
|
kuytu |
~ Moğ qoitu art, gün görmeyen taraf, kuzey < Moğ qoi- arka, art, geri |
|
kuyu |
<< ETü kuduġ kuyu ≈ Moğ qudug/quddug a.a. |
|
kuyum |
< ETü kuy- dökmek +Im << ETü *kud- ≈? ETü kod- koymak, bırakmak |
|
kuyut | ||
kuz |
<< ETü kūz güneşsiz yer, gölge |
|
kuzen |
~ Fr cousin amca, hala, dayı veya teyze oğlu << Lat consobrinus hala veya teyze oğlu < Lat con+ sobrinus kızkardeşin ailesi, kızkardeş çocuğu << HAvr *swésr̥-iHno-s (*swésr̥-īno-s) < HAvr *swésōr kızkardeş |
|
kuzey |
< ETü kuz güneş almayan yer, dağın gölgeli yanı +(g)Ay |
|
kuzgun |
<< ETü kuzġun kargaya benzer kuş <? ETü kuz karanlık, kara |
|
kuzin |
~ Fr cousine [fem.] amca, hala, dayı veya teyze kızı < Fr cousin amca, hala, dayı veya teyze oğlu |
|