kuyut |
~ Ar ḳuyūd قيود [#ḳyd fuˁūl çoğ.] koşullar, bağlar < Ar ḳayd قيد [t.] |
|
kuz |
<< ETü kūz güneşsiz yer, gölge |
|
kuzen |
~ Fr cousin amca, hala, dayı veya teyze oğlu << Lat consobrinus hala veya teyze oğlu < Lat con+ sobrinus kızkardeşin ailesi, kızkardeş çocuğu << HAvr *swésr̥-iHno-s (*swésr̥-īno-s) < HAvr *swésōr kızkardeş |
|
kuzey |
< ETü kuz güneş almayan yer, dağın gölgeli yanı +(g)Ay |
|
kuzgun |
<< ETü kuzġun kargaya benzer kuş <? ETü kuz karanlık, kara |
|
kuzin |
[ Cumhuriyet - gazete, 1934] ~ Fr cousine [fem.] amca, hala, dayı veya teyze kızı < Fr cousin amca, hala, dayı veya teyze oğlu → kuzen 27.08.2017 |
|
kuzine |
~ Fr cuisine mutfak ~ OLat cocina/coquina a.a. < Lat cocere/coquere yemek pişirmek +in° << HAvr *pekʷ- pişirmek |
|
kuzu |
<< ETü kozı/kuzı koyun yavrusu |
|
kübik |
~ Fr cubique 1. küp şeklinde olan, 2. kübizm akımına ait ≈ Fr cubisme temel geometrik şekilleri kullanan bir modern sanat akımı < Fr cube kare prizması |
|
kübra |
~ Ar kubrāˀ كبراء [#kbr fuˁlāˀ sf. fem.] büyük (şey veya kadın) < Ar kabīr كبير [faˁīl sf.] büyük |
|
küçük |
<< TTü kiçicük [küç.] < ETü kiçi küçük, yavru +çUk < çoc |
|