mürüvvet |
~ Ar murūwa(t) مروّة [#mrw fuˁūla(t) msd.] erkeklik, erdem, soylu ve seçkin davranış ≈ Ar imraˀ إمراء [#mrA] erkek |
|
mürver |
~ Fa murwarī/marwarīd مروارى inci ~ EYun margarítēs μαργαρίτης a.a. |
|
müsaade |
~ Ar musāˁada(t) مساعدة [#sˁd mufāˁala(t) III msd.] yardımlaşma; yardım, yarlık, el verme, kolay kılma < Ar saˁada سَعَدَ yaver gitti, yardım gördü |
|
müsabaka |
~ Ar musābaḳa(t) مسابقة [#sbḳ mufāˁala(t) III msd.] öne geçme, yarışma, yarış < Ar sabaḳa سبق öne geçti |
|
müsabık |
~ Ar *musābiḳ مسابق [#sbḳ mufāˁil III fa.] öne geçen < Ar sabaḳa سبق öne geçti |
|
müsademe |
[ anon., Ferec ba'd eş-şidde, <1451] ~ Ar muṣādama(t) مصادمة [#ṣdm mufāˁala(t) III msd.] çarpışma < Ar ṣadama صدم çarptı → sadme 09.12.2014 |
|
müsadere |
~ Ar muṣādara(t) مصادرة [#ṣdr mufāˁala(t) III msd.] 1. (göğüs göğüse) çatışma, 2. yaptırım uygulama, zorla yaptırma < Ar ṣadara صَدَرَ öne çıktı, ileri geldi, kaynaklandı |
|
müsait |
~ Ar musāˁid مساعد [#sˁd mufāˁil III fa.] yardımcı, yadım eden, yaver < Ar sāˁada ساعد yardım etti, kolay kıldı |
|
müsaleme |
~ Ar musālama(t) مسالمة [#slm mufāˁala(t) III msd.] (karşılıklı) barışma, barışıklık, selamlaşma < Ar salima سَلِمَ barışık idi |
|
müsamaha |
~ Ar musāmaḥa(t) مسامحة [#smḥ mufāˁala(t) III msd.] cömertlik etme, hoşgörme, affedicilik < Ar samaḥa سمح cömertçe verdi |
|
müsamere |
~ Ar musāmara(t) مسامرة [#smr mufāˁala(t) III msd.] akşam sohbeti, akşam vakti toplanıp konuşma < Ar samar سمر akşam karanlığı ≈ Ar sumra(t) سمرة siyaha yakın koyu kahverengi |
|