manolya |
~ YLat magnolia iri beyaz çiçekli bir ağaç < öz Pierre Magnol Fransız botanikçi (1638-1715) +ia |
|
manometre |
~ Fr manomètre gaz basıncı ölçen araç ☼ (İlk kullanım: 1705 Pierre Varignon, Fr. matematikçi ve mucit.) § EYun manós μανός düşük yoğunluklu, seyrek + EYun métron μέτρον ölçü |
|
mansıp |
~ Ar manṣib منصب [#nṣb mafˁil iz/m.] atama, atanılan makam, birine düşen pay < Ar naṣaba نصب dikti, belirledi, tayin etti |
|
mansiyon |
~ Fr mention 1. sözünü etme, anma, zikir, yarışmada yenilenlere verilen teselli ödülü ~ Lat mentio a.a. < Lat mens, ment- akıl, zihin, anımsama yeteneği +(t)ion |
|
mansur |
~ Ar manṣūr منصور [#nṣr mafˁūl mef.] bahtiyar, Allah'ın yardımıyla üstün gelmiş < Ar naṣara نصر yardım etti |
|
manşet |
"büyük punto ile dizilen gazete başlığı" [ Cumhuriyet - gazete, 1933] ~ Fr manchette [küç.] 1. yen, kolluk, 2. matbaacılıkta hurufatın dizildiği matris, gazete başlığı < Fr manche yen +et° << Lat manica < Lat manus el +ic° → manüel 09.12.2015 |
|
manşon |
~ Fr manchon [büy.] «büyük yen», el ısıtmak için kullanılan silindir şeklinde kürk < Fr manche yen +on |
|
mantalite |
~ Fr mentalité düşünce tarzı < Lat mentalis akla ilişkin +itas < Lat mens, ment- akıl, zihin, düşünce yeteneği +al° << HAvr *mén-ti-s < HAvr *men-¹ düşünmek |
|
mantar |
~ Yun manitári(on) μανιτάρι [küç.] mantar < EYun amanitēs αμανιτḗς yenilen bir tür mantar +arion |
|
mantı |
~ Moğ mantu bohça biçiminde hamur parçalarıyla yapılan yemek < ? |
|
mantık |
~ Ar manṭiḳ مَنْطِق [#nṭḳ mafˁil msd.] konuşma, söz söyleme (sanatı), mantık < Ar naṭaḳa نَطَقَ söyledi, konuştu |
|