mankafa |
<< TTü mang kafa ahmak, kalın kafalı < Moğ manggur ahmak, kalın kafalı (Kaynak: Lessing 527.) |
|
manken |
~ Fr mannequin 1. yapay insan, terzi korkuluğu, 2. giysi tanıtan kişi ~ Hol manneken [küç.] adamcık < Hol man adam, insan << Ger *manniz a.a. |
|
mankurt |
~ Kırg mankurt Kırgız yazar Çingiz Aytmatov'un Kılım Karıtar Bir Kün (Gün Olur Asra Bedel, 1980) adlı romanında sözü edilen robot-insan ~ Moğ manggur ahmak |
|
mano |
~? İt mano el << Lat manus el |
|
manolya |
~ YLat magnolia iri beyaz çiçekli bir ağaç < öz Pierre Magnol Fransız botanikçi (1638-1715) +ia |
|
manometre |
[ Tıngır & Sinapian, Istılahat Lugati, 1892] ~ Fr manomètre gaz basıncı ölçen araç ☼ (İlk kullanım: 1705 Pierre Varignon, Fr. matematikçi ve mucit.) § EYun manós μανός düşük yoğunluklu, seyrek + EYun métron μέτρον ölçü → +metre Not: “Maddenin uçucu hali” anlamında gaz sözcüğünün henüz genel kabul görmediği bir dönemde adlandırılmıştır. 26.06.2015 |
|
mansıp |
~ Ar manṣib منصب [#nṣb mafˁil iz/m.] atama, atanılan makam, birine düşen pay < Ar naṣaba نصب dikti, belirledi, tayin etti |
|
mansiyon |
~ Fr mention 1. sözünü etme, anma, zikir, yarışmada yenilenlere verilen teselli ödülü ~ Lat mentio a.a. < Lat mens, ment- akıl, zihin, anımsama yeteneği +(t)ion |
|
mansur |
~ Ar manṣūr منصور [#nṣr mafˁūl mef.] bahtiyar, Allah'ın yardımıyla üstün gelmiş < Ar naṣara نصر yardım etti |
|
manşet |
~ Fr manchette [küç.] 1. yen, kolluk, 2. matbaacılıkta hurufatın dizildiği matris, gazete başlığı < Fr manche yen +et° << Lat manica < Lat manus el +ic° |
|
manşon |
~ Fr manchon [büy.] «büyük yen», el ısıtmak için kullanılan silindir şeklinde kürk < Fr manche yen +on |
|