mastika |
~ Yun mastíχi μαστίχη sakız, sakız bitkisi << EYun mastiχḗ μαστιχή menengiç zamkı veya sakız < EYun masáomai μασάομαι çiğnemek << HAvr *mendʰ- a.a. |
|
mastodon |
~ İng mastodon / Fr mastodonte «meme-dişli», file benzer nesli tükenmiş hayvan ☼ (İlk kullanım: 1806 Georges Cuvier, Fr. doğabilimci.) § EYun mastós meme + EYun odoús, odónt- ὀδούς, ὀδοντ- diş |
|
mastor |
~ Yun mastōr μαστώρ usta, üstad ~ Lat magister a.a. |
|
mastürbasyon |
~ Fr/İng masturbation istimna, elle doyuma ulaşma ~ Lat masturbatio a.a. < Lat masturbare istimna etmek +(t)ion §? Lat mas, mar- erkeklik + Lat turbare karıştırmak, topaç gibi çevirerek oynamak |
|
masum |
~ Ar maˁṣūm معصوم [#ˁṣm mafˁūl mef.] 1. aşireti tarafından korunan, dokunulmazlık sahibi, 2. suçsuz, günahsız < Ar ˁaṣama عصم korudu, savundu |
|
masun | ||
masura |
~ Fa māsūre ماسوره üzerine iplik sarılan çubuk veya makara |
|
maşa |
~ Fa māşa ماشه kısaç, köz tutma aleti ~? Ar miḥaşşa(t) محشّة [#ḥşş mifˁala(t) ia.] 1. kuru ot biçme aleti, 2. közgü, ateş karıştırma aleti |
|
maşallah |
~ Ar mā şāˀa-llah ما شاءالله Allah ne isterse § Ar mā ما ne + Ar şāˀa شاء ister, istedi + Ar allāh الله |
|
maşatlık |
< Ar maşhad مشهد [#şhd mafˁal iz/m.] şehitlik < Ar şahada شهد şehit oldu |
|
maşeri |
< Ar maˁşar معشر [#ˁşr mafˁal iz/m.] toplum, topluluk, cemiyet, özellikle erkekler cemiyeti |
|