mesrur

• Kompakt görünüm
• İzahlı görünüm

~ Ar maskūn مسكون z [#skn mafˁūl mef.] oturulan, ikamet edilen < Ar sakana سَكَنَ zdurdu, dindi

~ Ar maslak مَسْلَك z [#slk mafˁal msd.] yol, rota, tarik, patika < Ar salaka سَلَكَ zyol gitti, rota izledi

~ Ar masmūˁ مسموع z [#smˁ mafˁūl mef.] işitilen, duyulmuş < Ar samaˁa سَمَعَ zduydu, dinledi

~ Ar masnad مسند z [#snd mafˁal iz/m.] dayanılan yer veya şey, dayanak, arka, 2. oturma yeri, taht < Ar sanada سنود zdayandı

~ Ar maṯnawī مثنوى z [nsb.] her iki mısraı birbiriyle kafiyeli beyitlerden oluşan manzume < Ar maṯnūˀ مثنو z [#s̠ny mafˁūl mef.] ikilenmiş, ikili +ī < Ar ṯanā ثنا zikiledi, ikiye katladı

~ Fa mast مست zsarhoş << Fa *mayaste ميسته z

≈ Fa mas مس zİslam geleneğinde mesh kabul eden bağcıksız ayakkabı ~ Ar masḥ مسح zmesh

~ Ar mastūr مستور z [#str mafˁūl mef.] setredilmiş, örtülü < Ar satara سَتَرَ zörttü

~ Ar masˀūl مسؤل z [#sAl mafˁūl mef.] 1. kendisine soru sorulan kimse, 2. sorulan şey, soru, sorgu < Ar saˀala سأل zsordu

~ Ar masˁūd مسعود z [#sˁd mafˁūl mef.] bahtlı, mutlu < Ar saˁada سَعَدَ ztalihi yaver gitti