nimet |
Arapça nˁm kökünden gelen niˁma(t) نعمة "ihsan, bereket, hoşnutluk" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça naˁama نعم "mutlu oldu, hoşnut idi, zevk ve refahla yaşadı" fiilinin fiˁla(t) vezninde ismi merresidir. (NOT: Bu sözcük Aramice/Süryanice nāˁem נָעֵם "hoşnutluk, uyum, ses uyumu" sözcüğü ile eş kökenlidir. ) |
|
nine |
ne-ne çocuk sözünden türetilmiştir. |
|
ninja |
Japonca ninja 忍者 "ajan, kimliğini gizleyen savaşçı" sözcüğünden alıntıdır. Japonca sözcük Japonca nin "gizlilik" ve Japonca ja "kişi" sözcüklerinin bileşiğidir. |
|
ninni |
"şarkı, terennüm" çocuk dilinden türetilmiştir. |
|
nipel |
İngilizce nipple "1. meme ucu, 2. bir su tesisatı birimi" sözcüğünden alıntıdır. |
|
nirengi |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) nireng "sihir" [ Ömer b. Mezîd, Mecmuatü'n-nezâir, 1437]Ol reng ü būy-i nīreng ile būḳalemūn-sıfat [o sihirli ve bukalemun sıfatlı renk ve koku] düzdi Yeni Osmanlıca: "... üçgenlere bölerek harita yapma" [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]nīreng: (...) Fenn-i tahtitte [kadastroculukta] arazi resmetme nirengi noktası "haritacılıkta üçgeninin referans alınan tepe noktası" [ Cumhuriyet - gazete, 1930]Galata Kulesi gibi İstanbul güzelliğinin nirengi [referans] noktalarından birini teşkil eden Köken Farsça nīrangī "sihirbazlık, şaşırtıcı el becerisi" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça nīrang نيرنگ +ī ekiyle türetilmiştir. Bu sözcük Orta Farsça nīrang "sihir, tılsım" sözcüğünden evrilmiştir. "1. hile, sihir, tılsım, 2. plan, tasarım, bir resmin boyanmadan önceki taslağı" sözcüğündenEk açıklama "Sihir, mesleki hile" anlamında iken 19. yy başlarında Avrupa'dan aktarılan "üçgenleme yoluyla harita çıkarma" tekniği bu isimle anılmış, "üçgenin dayanak noktası" olan nirengi noktası 20. yy'da genelleşerek "referans" anlamını kazanmıştır. Benzer sözcükler nirengileme 11.12.2015 |
|
nirvana |
Sanskritçe nirvāna निर्वाण "1. sönme, 2. Budist inançta enkarnasyon döngüsünün sona ermesi, sonsuz huzur" sözcüğünden alıntıdır. Sanskritçe sözcük Sanskritçe nis-, nir- "dışarı, öte, kapanma yönünde hareket bildiren edat" ve Sanskritçe vāti "esmek, üflemek" sözcüklerinin bileşiğidir. |
|
nisa |
Arapça nsw kökünden gelen nisāˀ نساء "kadın cinsi, kadınlar" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça Ans kökünden gelen ins إنس "insanoğlu, insanlar" sözcüğü ile eş kökenlidir. |
|
nisan |
Arapça nīsān نيسان "Rumi takvimin ikinci ayı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice nisān נסן "Arami/Süryani takviminin birinci ayı" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Akatça nisannu "1. yılın ilk ayı, 2. taze mahsul, turfanda" sözcüğünden alıntıdır. Akatça sözcük Sumerce aynı anlama gelen nisag sözcüğünden alıntıdır. |
|
nisap |
Arapça nṣb kökünden gelen niṣāb نصاب "asıl, kök, kendisine oranla pay alınan ana miktar, payda" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça naṣaba نصب "tayin etti" fiilinin fiˁāl vezninde masdarıdır. |
|
nispet |
Arapça nsb kökünden gelen nisba(t) نِسبة "ilgili olma, uyma, orantılı olma; ilgi, ilişki, orantı" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça nasaba نَسَبَ "ilgili ve ilişkili idi, uydu, uyumlu idi" fiilinin fiˁla(t) vezninde masdarıdır. |
|