obsidyen |
~ Fr obsidienne bir tür volkanik kayaç ~ Lat obsianus/obsidianus < öz Obsius Plinius'a göre bu taşı Etiyopya'da keşfeden kişi +an° |
|
obskürantizm |
~ Fr obscurantisme bilgi ve eleştirel düşüncenin yayılmasına karşı olan bakış açısı, aydınlanmacılığın zıddı < Fr obscurant karartıcı +ism° < Fr obscure karanlık +ent° ~ Lat obscurus örtülü, karanlık < HAvr ob+ *(s)kuH-ro- (*(s)kū-ro-) < HAvr *(s)kewH- (*(s)kew-) örtmek, saklamak |
|
obstetrik |
~ Fr obstétrique tıpta hamilelik ve doğum uzmanlığı < Lat obstetrix «önleyici kadın», ebe < Lat obstare önlemek +(t)rix < Lat ob+ stare, stat- durmak |
|
obstrüksiyon |
~ Fr obstruction engelleme < Lat obstruere bir yığın veya duvar örerek önünü kesmek +(t)ion < Lat ob+ struere, struct- yığmak, dikmek, inşa etmek |
|
obua |
~ Fr hautbois bir çalgı § Fr haut yüksek (<< Lat altus a.a. ) + Lat bois tahta, tahta çalgı |
|
obur |
evbār/obār "1. çiğnemeden yutan, 2. adam yiyen ejderha veya deniz canavarı" [ Meninski, Thesaurus, 1680] ~ Fa awbār gürültüyle yiyen, yalayıp yutan Not: Ahmed Vefik Paşa sözcüğün Türkçe kökenli olduğu kanısındadır. (LO sf. 289) Bu varsayıma istinaden Dil Devrimi döneminde bileşikleri yapılmıştır. • Tatarca ubır, Rus upır, Çek upír, Bul ve Sırp vabır "insan kanı emen efsane canavarı" biçimleri belki bir Türk dili vasıtasıyla Fars mitolojisinden alınmıştır. 06.09.2017 |
|
obüs |
~ Fr obus top mermisi ~ Alm Haubitze ağır gülle atan bir tür top ~ Çek houfnice taş fırlatan, katapult |
|
ocak |
<< ETü oçak ateş yakılan yer << ETü *ōt-çak < ETü ōt ateş +çAk |
|
ocakbaşı |
|
|
od |
<< ETü ōt ateş |
|
od(o)+ |
~ Fr/İng odo+/hodo+ [bileşik adlarda] yol ~ EYun ʰodós ὁδός yol << HAvr *sod-o-s < HAvr *sed- gitmek |
|