odise |
~ Fr odyssée uzun ve maceralı yolculuk ~ EYun Odysséa οδυσσέα Homeros'un bir destanı < öz Odysseús Odysséa destanının kahramanı olan Ithaka kralı |
|
odisyon |
~ İng audition 1. dinleme, 2. iş için başvuran aktör veya müzisyeni deneme amaçlı dinleme ~ Lat auditio dinleme, kulak verme < Lat audire dinlemek +(t)ion |
|
oditoryum |
~ Fr auditorium küçük konser salonu ~ Lat auditorium a.a. < Lat audire dinlemek, işitmek +(t)orium |
|
odometre |
~ Fr odomètre / İng odometre yol ölçer |
|
odont(o)+ |
~ Fr/İng odonto+ [bileşik adlarda] diş ~ EYun odoús, odont- ὀδούς, οδοντ- diş << HAvr *h₃dónts (*odónts) a.a. |
|
odun |
<< ETü otuŋ yakacak tahta < ETü *otun- yanmak +I(g) < ETü ōt od, ateş |
|
odyovizüel |
~ Fr audio-visuel / İng audio-visual görsel-işitsel |
|
of |
: ünl of/uf/öf/üf üfleme, yorgunluk, bıkkınlık, üzüntü nidası ≈ ünl pof/puf/pöf/püf esinti ve nefes sesi |
|
ofans |
~ Fr offense hücum, saldırı ~ Lat offensa a.a. < Lat offendere < Lat ob+ fendere tepmek, vurmak |
|
off-road |
~ İng off-road yol dışı § İng off çıkma, ayrılma edatı + İng road yol |
|
offshore |
~ İng off-shore 1. ana karadan ayrı (ada), 2. vergi avantajından yararlanmak üzere yabancı ülkeye kaydırılan fon § İng off ayrılma edatı + İng shore kıyı (<< Ger *skurō- kesik < HAvr *(s)ker-² kesmek ) |
|