okutman |
< TTü okut- +mAn |
|
oküler |
~ Fr oculaire 1. göze ait, göze ilişkin, 2. mikroskopun göze yakın olan camı < Lat oculus göz +ari° << HAvr *h₃ekʷ-elo-s (*okʷ-elo-s) a.a. < HAvr *h₃ekʷ- (*okʷ-) görmek |
|
okült |
~ Fr occulte büyüye ve doğaüstü güçlere ilişkin ~ Lat occultus [pp.] gizli, örtülü < Lat occulere gizlemek, örtmek, kapatmak +()t° < Lat ob+ cēlare a.a. << HAvr *ḱél- a.a. |
|
okyanus |
~ Ar uḳyānūs اقيانوس dünyayı çevreleyen büyük deniz ~ EYun ōkeanós ωκεανός a.a. |
|
ol|mak |
<< ETü bol- olmak |
|
olabilite |
"olabilirlik" [ Ekşi Sözlük, 1999] § TTü ol- + İng +ability olabilirlik ifade eden ek → ol- Not: İngilizce +ability ekiyle yapılan Türkçe kelimeler 1990'lardan itibaren görülmektedir. 13.01.2018 |
|
olağan |
< TTü ol- +(g)An |
|
olağanüstü |
|
|
olanak |
< TTü ol- +AnAk |
|
olası |
< TTü ol- +AsI |
|
olay |
< TTü ol- +(g)Ay |
|