pardösü |
~ Fr pardessus ceket üstüne giyilen üstlük < Fr par dessus üstten, üstlük << Lat per desursum a.a. < Lat per+1 desursum üst |
|
pare |
~ Fa pāre پاره pay, kısım, parça << OFa pārag pay edilmiş şey << HAvr *perh3- ayırmak, pay etmek |
|
pareo |
~ İng pareo eteklik olarak giyilen renkli kumaş örtü ~ Tah pareu a.a. |
|
parfe |
~ Fr parfait 1. mükemmel, 2. bir tür dondurma ~ Lat perfectus [pp.] yapıp bitirilmiş, sonuna gelmiş, mükemmel < Lat perficere yapıp bitirmek, kemale erdirmek +()t° < Lat per+1 facere, fact- yapmak |
|
parfüm |
~ Fr parfum güzel koku, rayiha ~ İt perfumo a.a. [mod. profumo] < İt perfumare içinden tütmek, rayiha vermek [mod. profumare] < Lat per+1 fumare tütmek |
|
parıl |
TTü: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876] : onom ışıma ifade eden deyim → par Not: TTü ışıma anlatan sözcüklerin onomatope yapısında olması ilgi çekicidir. Karş. ışılda-, kığılda- > kığılçım. Benzer sözcükler: parıl parıl, parıldamak, parıltı 28.11.2014 |
|
parite |
~ Fr parité denklik ~ Lat paritas, t- a.a. < Lat pār denk, eş +itas < HAvr *per-¹ denkleştirmek, değiş tokuş etmek |
|
parizyen |
~ Fr parisienne Paris'li, Paris'e ait < öz Paris Fransa'nın başkenti |
|
park |
~ Fr parc büyük ve gösterişli bahçe / İng park 1. av alanı, koru [esk.], 2. a.a. << Eİng parrock çayırlık, mera << Ger |
|
parka |
~ İng parka Eskimo ve Aleutlara özgü hayvan postu ceket, anorak ~ Nenets parkha hayvan postu |
|
parke |
~ Fr parquet [küç.] 1. küçük park, 2. formel bahçe, 3. formel bahçe tasarımına benzetilmiş ahşap zemin [18. yy], 4. geçmeli tahtadan yer döşemesi [19. yy] < Fr parc büyük bahçe |
|