parizyen |
~ Fr parisienne Paris'li, Paris'e ait < öz Paris Fransa'nın başkenti |
|
park |
~ Fr parc büyük ve gösterişli bahçe / İng park 1. av alanı, koru [esk.], 2. a.a. << Eİng parrock çayırlık, mera << Ger |
|
parka |
~ İng parka Eskimo ve Aleutlara özgü hayvan postu ceket, anorak ~ Nenets parkha hayvan postu |
|
parke |
~ Fr parquet [küç.] 1. küçük park, 2. formel bahçe, 3. formel bahçe tasarımına benzetilmiş ahşap zemin [18. yy], 4. geçmeli tahtadan yer döşemesi [19. yy] < Fr parc büyük bahçe |
|
parkur |
~ Fr parcours koşu güzergâhı << Lat percursus a.a. < Lat percurrere baştan başa koşarak geçmek +()t° < Lat per+1 currere, curs- koşmak |
|
parla|mak | ||
parlamento |
~ Fr parlement 1. şura, meşveret, 2. meclis < Fr parler konuşmak +ment° |
|
parmak |
<< OTü barmak parmak <? ETü bar- gitmek +(A)mAk |
|
parmezan |
~ Fr parmésan İtalya'ya özgü bir tür peynir ~ İt parmiggiano Parma'lı, Parma'ya ait < öz Parma Kuzey İtalya'da bir kent |
|
parodi |
~ Fr parodie taklide dayalı güldürü ~ EYun parōidía παρῳδία bir şarkıya nazire olarak söylenen gülünç şarkı < EYun para+1 ōidḗ ᾠδή şarkı |
|
parola |
~ Fr parole söz << Lat parabola simge, mesel, vecize, anlamlı söz ~ EYun parabolḗ παραβολή karşılaştırma, kıyas, vecize < EYun parabállō παραβάλλω 1. yana atmak, 2. yanyana koymak, karşılaştırmak < EYun para+1 bállō, bol- βάλλω, βολ- atmak |
|