pay |
~? Fa pāy پاى ayak |
|
payan |
~ Fa pāyān ڀايان son, limit < Fa pāyidan, pāy- (ayakta) durmak, kalmak +ā(n) (≈ Ave pādayati a.a. < Ave pād ayak ) |
|
payanda |
~ Fa pāyande پاينده duran şey, kalıcı, daim < Fa pāyidan, pāy- پايدن, پاى ayakta durmak, kalmak +anda |
|
payda |
< TTü pay +dA |
|
paydaş |
< TTü pay +dAş |
|
paydos |
[ M. Viguier, Elémens de la langue turque, 1790] ~? Yun fayitós φαγητός yemek (ad) [mod. fayitó(n)] < EYun phagō φαγώ yemek (fiil) → +faj Not: Hindoğlu (1838) Fa pāy dōst "dur arkadaş!", Redhouse (1891) Yun φάγετος "feeding-time" [doğrusu φαγητός "yemek"] açıklamalarını verir. Makul olan ikincisidir. Kamus-ı Türki'nin verdiği (1901) Yun πάγω "tatil etmek" [?] yorumu yanlıştır. 29.08.2018 |
|
paye |
~ Fa pāye پايه [pp.] 1. adım, basamak, sütun ve heykel kaidesi, 2. (mec.) statü, rütbe < Fa pāyidan, pāy- پاى (ayakta) durmak +a |
|
payet |
~ Fr paillette [küç.] kumaş üzerine işlenen metal pul < Fr paille ekin sapı, saman +et° << Lat palea a.a. |
|
payidar |
~ Fa pāydār/pāyidār پايدار duran, kalıcı < Fa pāyidan پايدن durmak, kalmak |
|
payitaht |
~ Fa pāy-i taχt پاء تاخت «tahtın ayağı», saltanat makamı, başkent |
|
payla|mak |
< Fa pāy +lA- |
|