pense |
~ Fr pince [dev.] çimdik, cımbız, kıskaç < Fr pincer çimdiklemek, sıkıştırmak |
|
penta+ |
~ Fr/İng penta+ [bileşik adlarda] beş ~ EYun pente πέντε beş << HAvr *pénkʷe beş |
|
pentagon |
~ İng pentagon beşgen, ABD Savunma Bakanlığının beşgen biçimli binası |
|
pentagram |
~ İng pentagram beş köşeli yıldız |
|
pentatlon |
~ Fr/İng pentathlon beş dalda yapılan spor müsabakası |
|
pentatonik | ||
penumbra |
~ Lat penumbra yarı-gölge § Lat paene hemen hemen, yaklaşık + Lat umbra gölge |
|
penye |
~ Fr peigné [pp.] taranmış, taranmış yün veya pamuk < Fr peigner taramak +é << OLat pectinare [den.] a.a. < Lat pecten tarak << HAvr *peḱ-ten-s a.a. < HAvr *peḱ- taramak |
|
pepe |
: onom peltek konuşma sesi |
|
pepsin |
~ Fr pepsine sindirimde rol alan enzim ~ Alm Pepsin a.a. ☼ (İlk kullanım: 1835 Theodor Schwann, Alm. doğa bilimci .) < EYun pépsis πέψις pişirme, sindirme +in° < EYun péptō πέπτω yemek pişirmek, sindirmek +sis << HAvr *pekʷ- pişirmek |
|
per+ |
<< HAvr *per-¹ 1. ön, öte, 2. ödemek, satmak, 3. öne atılmak, tehlikeye girmek |
|