pratik |
~ Fr pratique 1. işleme, fiilen çalışma (isim), 2. işleyen, işlevsel (sıfat) ~ Lat practicus a.a. ~ EYun praktikós πρακτικός a.a. < EYun prássō, prag- πράσσω, πραγ- yapmak, eylemek, başarmak +ik° |
|
prefabrike |
~ Fr préfabriqué [pp.] önceden imal edilmiş < Fr pre+ fabriqué [pp.] imal edilmiş < Fr fabriquer imal etmek +é |
|
prehistorya |
< EYun ʰistorikós ἱστορικός tarihî, tarihçi < Fr pre+ préhistorique tarih öncesine ait < EYun ʰistoría ἱστορία tarih anlatısı |
|
prekarite |
~ İng precarity / Fr précarité belirsizlik, özellikle istihdamda belirsiz ve güvencesiz olma < Fr précaire belirsiz, güvenilmez ~ Lat precarius «duaya kalmış», a.a. < Lat preces dua +ari° |
|
prelüd |
~ Fr prélude gösteri veya tiyatro öncesi hazırlık müziği ~ OLat praeludium oyun-öncesi < Lat prae+ ludere [f.] oynamak +ium |
|
prematüre |
"erken doğmuş" [ Cumhuriyet - gazete, 1954] ~ Fr prématuré olgun-öncesi, süresinden önce olan tıbbi olay veya doğum < Fr pre+ maturé olgunlaşmış << Lat maturatus [pp.] a.a. < Lat maturare [den.] olgunlaşmak +()t° < Lat maturus 1. erken, turfanda (ürün), 2. olgun, ergin 15.11.2019 |
|
premium |
~ İng premium 1. ödül, 2. faiz, fazladan ödeme, 3. (Amer. ticari dilde) birinci sınıf |
|
prens |
~ Fr prince 1. hükümdar, 2. hükümdar oğlu << Lat princeps şef, önder, hükümdar § Lat primus ilk, ön + Lat capere, capt- almak |
|
prensdögal |
~ Fr prince de Galles 1. Galler Prensi, 2. Kraliçe Victoria'nın oğlu Galler Prensi'nin (7. Edward) moda ettiği balıksırtı desenli kumaş |
|
prenses |
~ Fr princesse [fem.] hükümdar kızı veya prens eşi ~ OLat principessa a.a. |
|
prensip |
~ Fr principe ilke ~ Lat principium bir şeyin başı § Lat primus önce + Lat capere almak, tutmak +ium |
|