pres

• Kompakt görünüm
• İzahlı görünüm

~ Fr prince de Galles 1. Galler Prensi, 2. Kraliçe Victoria'nın oğlu Galler Prensi'nin (7. Edward) moda ettiği balıksırtı desenli kumaş

~ Fr princesse [fem.] hükümdar kızı veya prens eşi ~ OLat principessa a.a.

~ Fr principe ilke ~ Lat principium bir şeyin başı § Lat primus önce + Lat capere almak, tutmak +ium

~ Alm Präparat önceden hazırlanmış şey, karılmış ilaç ~ Lat praeparatum [pp. n.] a.a. < Lat praeparare önceden hazırlamak +()t° < Lat prae+ parare hazırlamak

~ Fr préposition «öne koyma», gramerde edat ~ Lat praepositio a.a. < Lat praeponere öne koymak +(t)ion < Lat prae+ ponere, pos- koymak

~ İng presbyterian «rahipçi», İngiliz kilisesinde piskopos hiyerarşisini reddeden mezhep < EYun presbýter πρεσβύτερ z [kıy.] daha yaşlı kişi, dede, elder, erken Hıristiyanlıkta ihtiyar heyeti mensubu < EYun présbys πρέσβυς zyaşlı, önder << HAvr *pres-gʷu- önde-giden

~ Fr prestige 1. sihir, göz boyama, tılsım (esk.), 2. itibar ~ Lat praestigium tılsım, sihir, göz boyama < Lat praestringere göz bağlamak +ium < Lat prae+ stringere, strict- sıkmak, sıkıca bağlamak

~ İt presto hemen, haydi, çabuk << Lat praestō elde, hazır, hemen şimdi ve burada << HAvr *prai-ǵʰés-to- el-önünde < HAvr *ǵʰés- el

~ Fr préventif önleyici < Lat praevenire önlemek, önüne geçmek +(t)iv° < Lat prae+ venire, vent- gelmek

~ Fr présentable (topluma veya seçkin birine) takdim edilebilir nitelikte < Fr présenter takdim etmek +()bilis