pulp |
~ İng pulp posa, özellikle meyve posası ~ Lat pulpa a.a. |
|
pulsar |
~ İng pulsar [abb.] nabız atışı şeklinde radyo sinyalleri gönderen bir yıldız türü ☼ (İlk kullanım: 1967, Jocelyn Bell & Anthony Hewish, Amer. astronom.) < İng pulsating star nabız gibi atan yıldız § İng pulsate nabız atmak (~ Lat pulsare a.a. < Lat pellere, puls- vurmak, kakmak +()t° ) + İng star yıldız |
|
puma |
~ İsp puma Güney Amerika'ya özgü bir yırtıcı hayvan ~ Quechua |
|
punk |
~ İng punk çürük (18. yy), değersiz şey (19. yy), serseri, berduş (20. yy), bir rock ekolü (1976) |
|
punt |
~ İt punto 1. nokta, 2. iğne ve ipliği bir kez sokarak yapılan düğüm, dikiş |
|
punta |
"torna tezgâhında bir parça" [ Cumhuriyet - gazete, 1933] ~ İt punta [fem.] / Fr pointe [fem.] sivri uç << Lat puncta a.a. → puant Not: İzmir'de Punta (şimdi Alsancak) semtinin adı İt punta "sivri uç" biçiminden alınmıştır. Benzer sözcükler: puntacı, puntalamak 22.05.2019 |
|
punto |
~ Fr point / İt punto nokta, matbaacılıkta hurufat ölçüsü << Lat punctus [pp.] iğne deliği, nokta < Lat pungere delmek +()t° |
|
pupa |
~ İt puppa/poppa geminin kıç tarafı, arkadan esen rüzgâr << Lat puppis a.a. |
|
puro |
~ İsp puro 1. saf, katıksız, 2. saf tütünden yapılmış sigar << Lat pūrus saf, arı << HAvr *puH-ró-s (*pū-ró-s) < HAvr *pewH- (*pew-) arıtmak |
|
purpura |
~ YLat purpura ciltte koyu kızıl veya mor lekelere yol açan bir hastalık ~ Lat purpura eflatun rengi, bu renk boya veren deniz kabuklusu ~ EYun porphýra πορϕύρα a.a. |
|
pus|mak |
<< ETü bus- pusu kurmak, gafil avlamak |
|