rüşt |
~ Ar ruşd رُشْد [#rşd fuˁl msd.] doğruyu bilme, âkil olma, olgunluk, büluğ < Ar raşada رَشَدَ doğru yola gitti |
|
rüşvet |
~ Ar rişwa(t) رِشْوة [#rşw fiˁla(t) msd.] rüşvet < Ar raşā رَشَا rüşvet verdi |
|
rütbe |
~ Ar rutba(t) رتبة [#rtb fuˁla(t) mr.] 1. basamak, derece, 2. mevki, duruş < Ar rataba رتب dik durdu, dikeldi |
|
rüya |
~ Ar ruˀyāˀ رؤيا [#rAy fuˁlāˀ ] görüngü, düş < Ar raˀā رَأَى gördü |
|
rüyet |
~ Ar ruˀya(t) رؤية [#rAy fuˁla(t) msd.] görme, görüntü, vizyon < Ar raˀā رَأَى gördü |
|
rüzgâr |
[ Codex Cumanicus, 1303] ~ Fa rūzgār روزگار gün, gündüz, zaman << OFa rōzkār bir günde yapılan iş, gün (süre) < OFa rōz gün, gündüz Not: Türkçedeki anlam evrimi "gün, devir" > "hava durumu" > "yel" şeklindedir. Benzer sözcükler: rüzgâr türbini, rüzgârlı 21.04.2015 |
|
saadet |
~ Ar saˁāda(t) سعادة [#sˁd faˁāla(t) msd.] bahtı yaver gitme, mutluluk < Ar saˁada سَعَدَ bahtı yaver gitti, talihi güldü |
|
saat |
~ Ar sāˁa(t) ساعة [#wsˁ fiˁāla(t) msd.] 1. en, genişlik, süre, 2. günün 24'te biri olan süre ölçüm birimi (< Ar wasuˁa وسع enli ve geniş idi, yayıldı, yer kapladı ) ≈ Aram şāˁtā שַׁעְתָא 1. süre, zaman, 2. süre ölçüm birimi |
|
saba |
~ Ar ṣabāˀ صباء [#ṣbw faˁāl ] doğu rüzgârı, gün doğumundan esen rüzgâr ≈ Ar ṣabā صبا çocuk veya genç idi, taze idi, oğlan idi |
|
sabah |
~ Ar ṣabāḥ صباح [#ṣbḥ faˁāl ] gün doğumu ≈ Ar ṣabuḥa صَبُحَ ışıdı, aydınlandı, ışık saçtı |
|
saban |
<< ETü saban karasaban, toprak sürme aygıtı |
|