sako |
~ Fr sacco gevşek ve şekilsiz palto ~ İt sacco çuval bezi, çul, çuval << Lat saccus a.a. ≈ EYun sákkos σάκκος a.a. ~ İbr/Aram şaḳḳ שַׁקּ a.a. ≈ Akad saqqu a.a. |
|
saksafon |
~ Fr/İng saxophone bir müzik aleti ☼ (İlk kullanım: 1841 Adolphe Sax, Bel. müzisyen (1814-1894).) § öz Sax + EYun phonḗ φονή ses |
|
saksağan |
<< ETü saġızġan/sakızġan malum kuş, saksağan <? ETü *sakız- (kuş) şakımak? +(g)An |
|
saksı |
≈ ETü sasık kil çömlek <? ETü saz çamur, bataklık |
|
sal |
<< ETü sal platform, özellikle suda yüzen platform |
|
sal|mak |
ETü: [ Uygurca Budist metinler, <1000] << ETü sal- 1. sallamak, sarkıtmak, 2. bırakmak, azat etmek, göndermek Not: ETü fiilin iki anlam grubu TTü sal- ve salla- şeklinde iki ayrı fiile yüklenmiştir. İki fiilin türevleri arasında anlam geçişmesi görülür - karş. salın- (= sallanmak), sallı. • Moğ sal-/salu- "serbest kalmak, çözülmek, boşanmak" geçişsiz fiildir. Benzer sözcükler: salım, salınmak, salıntı, salıvermek Bu maddeye gönderenler: salak, saldır- (saldırgan, saldırı), salgı, salgın, salık, salıncak, salla- (sallamasyon, sallapati), salt, saltık, sark- (sakak, sakar, salkım, sarkaç, sarkıntı, sarkıt), sav- (savsakla-, savun-, savur-, savuş-) 13.12.2015 |
|
sala |
~ Ar ṣalā(t) صلاة [#ṣlw faˁla(t) mr.] secde, secde ederek yapılan ibadet, namaz ~ Aram ṣəlūthā/ṣəlawthā צְלוֹתָא a.a. (Kaynak: Jastrow sf. 1282.)< Aram ṣəlā צְלָא [#ṣly] eğilme, bükülme, dönme |
|
salabet |
~ Ar ṣalāba(t) صلابة [#ṣlb faˁāla(t) msd.] dik olma, direnç, metanet < Ar ṣaluba صَلُبَ dik idi |
|
salah |
~ Ar ṣalāḥ صلاح [#ṣlḥ faˁāl msd.] uyum, uzlaşma, barış ≈ Ar ṣalaḥa صلح uyumlu idi, uydu |
|
salahiyet |
< Ar ṣalāḥ صلاح [#ṣlḥ] uygunluk, uzluk, yararlık +īya(t)2 |
|
salak |
< TTü sal- +(g)Ak |
|