sam yeli |
< Ar sāmm سامّ [#smm fāˁil fa.] zehirleyen < Ar samma سمّ ilaçla tedavi etti, zehirledi (≈ Aram sam סַם ilaç, zehir ≈ Akad şammu ot, şifalı ot, ilaç ) |
|
saman1 |
<< ETü saman kesilerek kurutulmuş tahıl gövdesi |
|
saman2 |
~ Fa sāmān سامان servet, zenginlik |
|
samaryum |
~ YLat samarium bir element ☼ (İlk kullanım: 1879 Paul Émile Lecoq de Boisbaudran, Fr. kimyacı.) < öz Vassili E. Samarski Rus mühendis subay (1803-1870) +ium |
|
samba |
~ Port (Brez) samba Brezilya'de zenci kökenli bir dans ~ Kikongo semba göbek? |
|
samimi |
[ Neşrî, Kitab-ı Cihannümâ, 1492] Not: Türkçeye özgü samīmī sıfatı, ˁan samīmu'l-ḳalb "kalbinin içinden, içtenlikle" deyiminden evrilmiş olmalıdır. Benzer sözcükler: samimileşmek, samimilik, samimiyet 07.04.2019 |
|
samizdat |
~ Rus samizdát самизда́т «kendi-yayım», Sovyet döneminde yasadışı olarak dağıtılan muhalif yayınlara verilen ad § Rus samo- kendi + Rus izdátel′stvo изда́телство yayınevi, yayım (§ Rus iz- dışarı yöneliş edatı, ex- ~ Rus daty дать vermek ) |
|
sampan |
~ Fr/İng sampan Çin'e özgü yelkenli kayık ~ Çin sam pán 舢舨 üç-tahta, a.a. |
|
samsa |
~ Fa samōsa/sambūse سموسه/سمبوسه 1. üç köşeli, 2. üçgen böreği |
|
samur |
~ Ar/Fa sammūr سمّور sansargillerden kürkü makbul bir hayvan, martes zibellina ~ OFa samor a.a. |
|
samurai |
~ Fr/İng samurai eski dönemde Japon askeri ☼ (İlk kullanım: 1887 Pierre Loti, Fr. yazar.) ~ Jap saburai daimyo'nun hizmetinde bulunan savaşçı, şövalye < Jap saburaʰu hizmet etmek, maiyetinde bulunmak |
|