sark|mak |
<< ETü sark- salınmak, sallanmak, boş ve gevşek kalmak. << ETü *salk- < ETü sal- +Ik- |
|
sarkaç |
< TTü sark- +(g)Aç |
|
sarkastik |
~ Fr sarcastique acıtıcı bir şekilde alay eden < Lat sarcasticus 1. dişiyle et koparan, 2. acı söyleyen, hicveden ~ EYun sarkastikós σαρκαστικός < EYun sarkázō σαρκάζω köpekler gibi ısırarak et koparmak +istik° < EYun sárks σάρξ et |
|
sarkıntı |
< TTü sarkın- saldırmak, tecavüz etmek < TTü sark- 1. asılı kalmak, sallanmak, 2. saldırmak +(In)tI |
|
sarkıt |
< TTü sark- +Ut |
|
sarkoma |
[ Özön, Türkçe-Yabancı Kelimeler Sözlüğü, 1961] ~ Fr sarcome / İng sarcoma et görünümünde bir tür habis ur < EYun sarkóō σαρκόω ete benzemek, etleşmek +ma(t) ≈ EYun sarks, sark- σαρξ, σαρκ- (kesilmiş) et < HAvr *twerḱ- kesmek Bu maddeye gönderenler: sarkastik 26.09.2017 |
|
sarma |
< TTü sar- +mA |
|
sarmal |
< TTü *sarma- +Al |
|
sarman |
< TTü sar- kızmak, dikelmek, kavga etmek +mAn |
|
sarmaş |
< TTü sarma- dolamak +Iş < TTü sarım +(g)A- |
|
sarmaş|mak |
<< ETü sarmaş- birbirine dolamak/dolanmak < ETü sarma- dolamak, sarmak +Iş- |
|