satüre |
~ Fr saturé [pp.] doymuş, doyurulmuş < Fr saturer [den.] doyurmak +é < Lat satura tokluk < Lat satiare doyurmak +(t)ura << HAvr *sh₂ti-s (*sati-s) a.a. < HAvr *seh₂- (*sā-) doyurmak |
|
Satürn |
~ Fr Saturne eski Roma tanrılarından biri, bir gezegen ~ Lat Saturnus eski Roma tanrılarından biri (<< ALat saeturnus ) < Lat sērere, sat- ekin ekmek |
|
satvet |
~ Ar saṭwa(t) سطوة [#ṣtw faˁla(t) msd.] ezici güç gösterme, kahretme, kahredicilik < Ar saṭā سطا saldırdı, kahretti |
|
sauna |
~ Fin sauna Fin hamamı |
|
sav |
<< ETü sav söz |
|
sav|mak |
ETü: savulmak [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] ≈ ETü savul- gitmek, uzaklaşmak < ETü sal- göndermek, uzaklaştırmak → sal- Not: Kaşgarî'de geçen ETü sawul- ve sawur- biçimlerinin sal- fiilinden dissimilasyon yoluyla oluştuğu açıktır. Fiilin yalın haline 14. yy'dan önce rastlanmaz. Benzer sözcükler: savulmak, uçaksavar 09.09.2015 |
|
savan1 |
~ Yun sávano σάβανο kefen, yatak örtüsü << EYun sábanon σάβανον keten örtü, peşkir |
|
savan2 |
~ Fr savane tropik bölgelere özgü ağaçsız çayır ~ İsp sabana a.a. ☼ (İlk kullanım: 1526 Gonzalo Fernández de Oviedo, İsp. tarihçi.) ~ Taino zavana |
|
savaren |
~ Fr savarin bir tür pasta < öz Jean Anthelme Brillat-Savarin Fransız yazar, siyasetçi ve gastronom (1755-1826) |
|
savaş |
< OTü *sava- söz söylemek +Iş < ETü sav söz |
|
savaş|mak |
<< ETü-O savaş- tartışmak, mücadele ve muharebe etmek < ETü *sava- söz çarpmak? +Iş- < ETü sav söz +(g)A- |
|