saylav |
< ÇTü sayla- seçmek, saymak, hesaba katmak +Av < ETü say- |
|
sayman |
< TTü say- +mAn |
|
sayrı |
<< OTü sayru hasta << ETü *sanrıġ/*sandrıġ < ETü sandrı- hezeyan etmek, sayıklamak |
|
sayvan |
~ Fa sāye-bān سايه بان gölgelik, tente, şemsiye |
|
saz1 |
<< OTü saz 1. bataklık, 2. soluk (renk, beniz) |
|
saz2 |
"çalgı" [ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Fa sāz ساز 1. uygun [sıfat], 2. düzen, düzenek, aygıt, enstrüman [isim], 3. özellikle müzik aleti < Fa sāχtan, sāz- ساختن, ساز uydurmak, imal etmek, düzenlemek << OFa saχtan, saç- uymak, uydurmak Not: Anlam evrimi için karş. Lat instrumentum, EYun órganon "1. düzenek, 2. müzik aleti". Benzer sözcükler: ince saz, saz eseri, saz takımı, sazlı sözlü, yaylı sazlar 11.08.2015 |
|
sazan |
<< OTü sazağan yılan, ejderha |
|
sazende |
~ Fa sāzande سازنده 1. uyduran, düzenek kuran, 2. çalgı çalan < Fa sāzīdan uydurmak, düzenlemek, saz çalmak +anda |
|
scanner |
~ İng scanner optik tarayıcı < İng scan 1. şiiri vezinle okumak, 2. dikkatle gözden geçirmek, 3. hızla taramak, 4. görüntüyü optik tarayıcıyla taramak +er ~ Lat scandere basamak çıkmak, şiiri vezinle okumak |
|
scooter |
~ İng motor-scooter bir tür motosiklet ☼ (İlk kullanım: 1915 Autoped Co., Amer. imalatçı.) < İng scooter iki küçük tekerlek, ayak tahtası ve direksiyondan oluşan kızak < İng scoot seğirtmek, hızlı gitmek +er |
|
script |
~ İng script yazı, yazılı metin, senaryo ~ Lat scriptum [pp. n.] yazılmış şey < Lat scribere, script- yazmak << HAvr *(s)krei̯bʰ- sivri uçla kazımak, çentmek |
|