sekans |
~ Fr séquence süre içinde peş peşe giden şeyler, dizi ~ Lat sequentia a.a. < Lat sequi, secut- izlemek, takip etmek, peşinden gelmek +entia << HAvr *sekʷ- izlemek, peşinden gitmek |
|
sekant |
~ Fr sécante / Alm Sekant bir daireyi kesen açı ☼ (İlk kullanım: 1583 Thomas Fincke, Dan. matematikçi.) << Lat secans kesen < Lat secare kesmek, ayırmak +ent° |
|
sekban |
~ Fa sagbān سگبان köpek bakıcısı § Fa sag سگ köpek (≈ Sans śvaka श्वक «köpek-gibi», kurt << HAvr *ḱwóns a.a. ) + Fa bān بان bakan, güden |
|
sekel |
~ Fr séquelle bir şeyin devamı veya izleyeni, tıpta bir hastalığın devamında görülen ikincil belirti ~ Lat sequela bir şeyin devamı, müteakip < Lat sequi izlemek |
|
sekene |
~ Ar sakana(t) سكنة [#skn faˁala(t) çoğ.] bir yerde oturanlar, sakinler < Ar sākin ساكن [t.] oturan |
|
seki1 |
ETü: [ Kaşgarî, Divan-i Lugati't-Türk, 1073] << ETü sekü ayaklık, basamak, banko → sek- Not: Claus sf. 819 Farsçadan alıntı olarak gösterir. Ancak karş. Moğ sekü- "kaldırmak, yükseltmek". 01.01.2016 |
|
seki2 |
<< TTü sekil at ayağındaki aklık < ? |
|
sekiz |
<< ETü sekiz/sekkiz 8 |
|
sekonder |
~ Fr secondaire ikincil, tali << Lat secundarius a.a. ~ Lat secundus «takip eden», ikinci +ari° < Lat sequi, sec- izlemek, takip etmek |
|
sekoya |
~ YLat sequoia Kaliforniya'da yetişen kızıl çam cinsi ☼ (İlk kullanım: 1847 Endlicher, Amer. botanikçi.) < öz Sequoiah Cherokee yazısını geliştiren kızılderili öğretmen ve düşünür (1760-1843) |
|
sekresyon |
~ Fr secrétion salgı < Lat secernere ayrışmak, (sıvı) süzülmek, salgılanmak +(t)ion < Lat se+ cernere, cret- ayırmak, elemek, süzmek |
|