seladon |
~ Fr céladon griye çalan açık yeşil, bu renkte sırlanmış Çin seramiği < öz Céladon Fransız yazar d'Urfé'nin Astrée adlı romanında (1610) yeşil giysili karakter |
|
selam |
~ Ar salām سلام [#slm faˁāl msd.] 1. sağ ve sağlam olma, 2. sağlık, selamet, barış, güvenlik; selam sözü ≈ Aram şəlām/şalām שְׁלָם sağlık, selamet, güvenlik, barış; selam sözü ~ Akad şalāmu/şulmu a.a. ~ Sumer silim a.a. |
|
selamet |
~ Ar salāma(t) سلامة [#slm faˁāla(t) msd.] sağ ve salim olma, emin olma < Ar salima سلم emin idi, güvendi |
|
selase |
~ Ar ṯalāṯa(t) ثلاثة [#s̠ls̠ faˁāla(t) ] üç |
|
selatin |
~ Ar salāṭin سلاطن [#slṭn faˁālil q. çoğ.] sultanlar < Ar sulṭān سلطان |
|
selb |
~ Ar salb سلب [#slb faˁl msd.] zorla götürme, yerinden kaldırma < Ar salaba zorla götürdü 28.11.2020 |
|
sele1 |
~ Ar/Fa salla سلّة hasırdan örülmüş sepet ≈ Aram salā סלא a.a. ≈ Akad sellū a.a. |
|
sele2 |
~ Fr selle eyer, bisiklet oturağı << Lat sella eyer << Lat *sed-la < Lat sedere, sess- oturmak |
|
selef |
~ Ar salaf سلف [#slf faˁal ] 1. önceleme, eskiden olma, 2. öncekiler, eskiler ≈ Ar sālif سالف [fāˁil fa.] eski, önceki, geçmiş < Ar salufa سلف geçti |
|
selefî |
< Ar salafī سلفى [nsb.] İslam'ın ilk çağına dönmeyi savunan dini ve siyasi hareket |
|
seleksiyon |
~ Fr séléction seçki, seçim ~ Lat selectio a.a. < Lat seligere seçip ayırmak +(t)ion < Lat se+ legere, lect- seçmek |
|