selase |
~ Ar ṯalāṯa(t) ثلاثة [#s̠ls̠ faˁāla(t) ] üç |
|
selatin |
~ Ar salāṭin سلاطن [#slṭn faˁālil q. çoğ.] sultanlar < Ar sulṭān سلطان |
|
selb |
~ Ar salb سلب [#slb faˁl msd.] zorla götürme, yerinden kaldırma < Ar salaba zorla götürdü |
|
sele1 |
~ Ar/Fa salla سلّة hasırdan örülmüş sepet ≈ Aram salā סלא a.a. ≈ Akad sellū a.a. |
|
sele2 |
~ Fr selle eyer, bisiklet oturağı << Lat sella eyer << Lat *sed-la < Lat sedere, sess- oturmak |
|
selef |
[ Ali Bey terc., Kitab-ı Mukaddes, 1665] ~ Ar salaf سلف [#slf faˁal ] 1. önceleme, eskiden olma, 2. öncekiler, eskiler ≈ Ar sālif سالف [fāˁil fa.] eski, önceki, geçmiş < Ar salufa سلف geçti Benzer sözcükler: eslaf Bu maddeye gönderenler: selefî 14.03.2020 |
|
selefî |
< Ar salafī سلفى [nsb.] İslam'ın ilk çağına dönmeyi savunan dini ve siyasi hareket |
|
seleksiyon |
~ Fr séléction seçki, seçim ~ Lat selectio a.a. < Lat seligere seçip ayırmak +(t)ion < Lat se+ legere, lect- seçmek |
|
selektör |
~ Fr sélécteur seçici ~ Lat selector a.a. < Lat seligere +(t)or |
|
selem |
~ Ar salam سلم [#slm faˁal ] İslam hukukunda malı sonradan teslim etmek üzere peşin ödeme < Ar salima سلم emin idi, güvendi |
|
selentere |
~ Fr coelentérés denizanası ve benzerlerini içeren hayvan grubu § EYun koîlos κοῖλος çukur, içi boş, kof + EYun énteron έντερον iç, iç organları |
|