sokak |
~ Ar zuḳāḳ زقاق [#zḳḳ] sokak, dar geçit ~ Akad sūḳāḳu [küç.] a.a. < Akad sūḳu sokak, özellikle çarşı sokağı, çarşıda belli malların satıldığı geçit |
|
soket |
~ İng socket [küç.] kısa çorap, bir tür kablo bağlantı elemanı < İng sock çorap ~ Lat soccus topuksuz hafif ayakkabı, keçeden yapılan terlik ≈ EYun sýχos σύχος a.a. |
|
soku |
<< ETü soku havan, dibek < ETü sok- havanda dövmek, öğütmek +gU |
|
sokum |
< TTü sok- +Im |
|
sol |
<< ETü sol bozuk, sol ≈ Moğ solugai a.a. < Moğ solı- ters çevirmek, bozmak |
|
sol|mak |
<< OTü sol- (bitki) tazeliğini yitirmek ≈ ETü soluş- a.a. |
|
solak |
≈ ETü solamuk sol elini kullanan ≈ ETü-K solak dalak < ETü sol +Ak |
|
solaryum |
~ İng solarium yapay güneşlenme cihazı veya odası < Lat solaris güneşe ilişkin +ium < Lat sōl güneş +ari° << HAvr *sóh₂wl̥ (*sṓwl̥) a.a. |
|
solfej |
~ Fr solfège müzikte nota okuma ~ İt solfeggio a.a. < OLat solfa sol-fa notaları, gam |
|
solidarite |
|
|
solipsizm |
~ Fr solipsisme tekbencilik § Lat solus yalnız + Lat ipse kendi +ism° |
|