solvent |
~ Alm/İng solvent çözücü, eritici ~ Lat soluens a.a. < Lat soluere çözmek +ent° |
|
som |
<< OTü som yekpare, masif (metal, buz) |
|
som balığı |
~ Bul/Sırp som сом alabalığa benzer bir tatlı su balığı, silurus glanis |
|
somaki |
~ Ar summāḳī سمّاقى [nsb.] koyu kırmızı renkte bir taş, porfir < Ar summāḳ سمّاق [#smḳ] koyu kırmızı renk +ī |
|
somatik |
~ Fr somatique bedensel, özellikle ruh hallerinin bedensel etkilerine ilişkin ~ EYun sōmatikós σωματικός a.a. < EYun sōma σώμα ceset, leş; gövde, beden +ik° << HAvr *twō-mn̥- < HAvr *tewh₂- (*tew-) şişmek, kabarmak |
|
sombrero |
[ Cumhuriyet - gazete, 1959] ~ İsp sombrero gölgelik, şemsiye, Meksika'ya özgü geniş kenarlı şapka < İsp sombra gölge << Lat umbra a.a. → penumbra 19.09.2014 |
|
sommelier |
~ Fr sommelier 1. konaklarda alışveriş ve sofra işlerinden sorumlu hizmetkâr [esk.], 2. şarap garsonu << EFr sommerier yük hayvanlarına bakan kişi, beygirci < Fr sommier yük hayvanı, beygir +ari° |
|
somon |
~ Fr saumon tatlı ve tuzlu suda yaşayan bir balık, alabalık, salmo salar << Lat salmo a.a. |
|
somun1 |
~? Yun psomín ψωμίν ekmek, çörek (Kaynak: Räsänen V 427, Eren sf. 374.)<< EYun psōmós ψωμός lokma |
|
somun2 |
~ Fr saumon 1. alabalık, 2. kaba metal döküm parçası |
|
somurt|mak |
≈ ETü sorıt- yüzünü asmak, buruşturmak < ETü sōr- emmek |
|