spor2 |
~ Fr spore çiçeksiz bitkilerin tohumu ~ EYun spōrá σπωρά tohum ekme, saçma < EYun speírō, spōr- σπείρω, σπωρ- tohum ekmek, saçmak |
|
sporadik |
~ İng sporadic dağınık, saçılmış ~ EYun sporadikós σποραδικός a.a. < EYun speírō σπείρω dağıtmak, saçmak +ik° |
|
sportmen |
~ Fr sportman sporcu ~ İng sportsman a.a. § İng sport + İng man |
|
spot |
< İng spot nokta, benek << Ger |
|
sprey |
~ İng spray 1. zerreleştirilmiş sıvı, 2. zerreleştirilmiş sıvı püskürtme, bu işi yapan aygıt < İng to spray püskürtmek, zerreleştirerek saçmak << Ger *sprēwjan << HAvr *sper-4 saçmak |
|
sprint | ||
stabil |
~ Fr stable istikrarlı, sabit, kararlı ~ Lat stābilis sabit, durağan, istikrarlı < Lat stāre durmak +()bilis |
|
stabilize |
~ Fr stabilisé [pp.] sabitlenmiş, oynaklığı giderilmiş < Fr stabiliser [den.] sabitlemek, durağanlaştırmak +é < Lat stabilis sabit, durağan +ise- |
|
stadyum |
~ Fr stade / İng stadium spor sahası ~ Lat stadium özellikle koşu sahası ~ EYun stádion στάδιον 1. yaklaşık 200 metrelik uzunluk birimi, 2. bu uzunlukta yarış pisti |
|
stafilokok |
~ Fr staphylocoque salkım şeklinde toplanan bakteri türü § EYun staphylḗ σταφυλή üzüm + EYun kókkos κόκκος tane, meyve çekirdeği |
|
staj |
~ Fr stage çıraklık, meslekte deneme süresi << EFr estage 1. durak, menzil, etap, 2. manastırda çile süresi << OLat *staticum durak, menzil < Lat stāre, stat- durmak +ic° |
|