tahattur |
~ Ar *taχaṭṭur تخطّر [#χṭr tafaˁˁul V msd.] < Ar χaṭara خطر aklına geldi, aydı |
|
tahavvül |
~ Ar taḥawwul تحوّل [#ḥwl tafaˁˁul V msd.] hal değiştirme, dönüşme < Ar ḥāla حَالَ döndü |
|
tahayyül |
~ Ar taχayyul تخيّل [#χyl tafaˁˁul V msd.] hayal etme, düşleme < Ar χāla خَالَ hayal etti |
|
tahdit |
~ Ar taḥdīd تحديد [#ḥdd tafˁīl II msd.] sınırlama, sınır koyma < Ar ḥadda حدّ sınırladı, yasakladı |
|
tahfif |
~ Ar taχfīf تخفيف [#χff tafˁīl II msd.] hafifletme, hafifseme < Ar χaffa خَفَّ hafif idi, hafifledi |
|
tahıl |
"ekin, mahsul" [ Aşık Paşa, Garib-name, 1330] ~ Ar daχl دخل [#dχl faˁl ] gelir, getiri, verim → dahil1 Not: Arapça sözcüğün yazım ve anlamındaki deformasyon açıklanmaya muhtaçtır. Meninski sözcüğü 'Türkçe' olarak işaretler. Benzer sözcükler: tahıl ambarı 11.05.2019 |
|
tahin |
~ Ar ṭaḥīn طحين [#ṭḥn faˁīl sf.] un < Ar ṭaḥana طحن öğüttü |
|
tahir |
~ Ar ṭāhir طاهر [#ṭhr fāˁil fa.] temiz, arı < Ar ṭahara طَهَرَ arındı |
|
tahkik |
~ Ar taḥḳīḳ تحقيق [#ḥḳḳ tafˁīl II msd.] doğrulama, doğruluk, gerçeklik < Ar ḥaḳḳa حَقَّ doğru idi, hak idi |
|
tahkim |
~ Ar taḥkīm تحكيم [#ḥkm tafˁīl II msd.] 1. yargıç atama, egemen kılma, 2. güçlendirme, pekiştirme < Ar ḥakkama حكّم [II f.] yargıç atadı, pekiştirdi ≈ Ar ḥakama حَكَمَ yargıladı |
|
tahkir |
~ Ar taḥḳīr تحقير [#ḥḳr tafˁīl II msd.] aşağılama, hakaret etme < Ar ḥaḳara حَقَرَ aşağıladı |
|