tekfur |
~ Erm takavor թագաւոր taç sahibi, hükümdar ~ OFa tāgāvar a.a. (§ OFa tāg taç + OFa +āvar -li, sahip ) |
|
tekil |
< TTü tek +Il |
|
tekila |
~ İsp tequila Meksika'ya özgü bir içki < öz Tequila Meksika'da bir kent |
|
tekin |
< TTü tek yalnız +(I)n |
|
tekir |
~ Yun/EYun tígris τίγρις 1. kaplan, 2. benekli veya çizgili kedi |
|
tekit |
[ Nasırüddin Rabguzi, Kısasü'l-Enbiya, 1310] ~ Ar taˀkīd تأكيد [#Akd tafˁīl II msd.] düşümleme, berkitme < Ar akada أكيد düğümledi 22.08.2017 |
|
tekke |
~ Ar takiya(t) تكية [#wkA II msd.] 1. dayanma, yatma, istirahat etme, 2. yatma yeri, barınak ≈ Ar ittakaˀa ٳتّكأ [VIII f.] dayandı, yattı, yatağa uzandı |
|
teklif |
~ Ar taklīf تكليف [#klf tafˁīl II msd.] zahmet ya da sorumluluk yükleme < Ar kallafa كَلَّفَ [II f.] yükledi < Ar kulfa(t) كُلفة yük, zahmet |
|
tekme |
<< TTü tepme ayakla vurulan darbe < TTü tep- +mA |
|
tekmil |
~ Ar takmīl تكميل [#kml tafˁīl II msd.] tamamlama, 'tamam' deme, bütün < Ar kamala كمل tam idi |
|
tekne |
<< ETü tekne yalak, yemlik |
|