temin |
~ Ar taˀmīn تأمين [#Amn tafˁīl II msd.] emin kılma, güvence verme, inandırma, sağlama < Ar amana/amina أمن güvendi, emin idi |
|
temiz |
~ Ar tamyīz تمييز [#myz tafˁīl II msd.] seçme, ayıklama, arıtma |
|
temkin |
~ Ar tamkīn تمكين [#mkn tafˁīl II msd.] 1. güç verme, güçlendirme, 2. vekar, metanet, ağırbaşlılık < Ar makuna مَكُنَ güçlendi, pekişti |
|
temlik |
~ Ar tamlīk تمليك [#mlk tafˁīl II msd.] sahip kılma, mülk edindirme < Ar malaka ملك sahip idi |
|
temmet |
~ Ar tammat تَمَّت [#tmm] bitti (dişil üçüncü tekil şahıs), elyazması kitaplarda metin sonunu belirten kelime < Ar tamma تَمَّ bitti, bütün oldu |
|
temmuz | ||
tempo |
~ İt tempo 1. zaman, 2. müzikte icra hızı << Lat tempus, tempor- zaman << HAvr *temp- sürme, germe, yayma |
|
temporal1 |
~ Fr temporel / İng temporal zamana ilişkin, zamansal ~ Lat temporalis a.a. < Lat tempus, tempor- süre, zaman |
|
temporal2 |
~ Fr/İng temporal şakaklara ilişkin < Lat tempora [çoğ.] şakaklar < Lat templum, tempor- 1. kapatılmış alan, harîm, tapınak, 2. şakak |
|
temren |
<< ETü-O temürgen ok ve kargı ucu < ETü temür demir |
|
temrin |
~ Ar tamrīn تمرين [#mrn tafˁīl II msd.] esnetme, alıştırma, yumuşatma < Ar marana مرن esnedi, yumuşadı |
|