tire1 |
~ Fr trait d'union yazıda bileşik kelimeleri gösteren kısa yatay çizgi, - << Lat tractum çekilen şey, çizgi < Lat trahere, tract- çekmek |
|
tire2 |
~ İt tira şerit, tel < İt tirare çekmek << Lat trahere a.a. |
|
tirfil |
~ Yun trifillion τριφύλλιον yonca, üçyaprak § EYun treís τρείς üç + EYun phýllon φύλλον yaprak |
|
tirfon |
~ Fr tire-fond «taban-çeken», bir tür büyük vida § Fr tirer çekmek + Fr fond taban, zemin |
|
tirhandil |
~ Yun treχantirion τρεχαντηριον ön ve arkası gaga şeklinde yüksek iki yelkenli balıkçı teknesi << OYun troχantēr τροχαντηρ dümeni gemi gövdesine bağlayan pim +ion (Kaynak: LF sf. 585-586.) |
|
tirit |
terid [ Ahterî-i Kebir, 1545] ≈ Fa tarīd تريد süt veya suyla ıslatılmış ekmek ~ Ar ṯarīd ثريد [#s̠rd faˁīl sf.] a.a. Benzer sözcükler: suyuna tirit, tiridi çıkmak 15.02.2020 |
|
tirkeş |
~ Fa tīrkaş تيركش 1. ok-çeken, okçu, 2. ok torbası § Fa tīr ok + Fa kaş çeken |
|
tiroit |
~ Fr thyroïde gırtlak üstü bezi (iki kanatlı kapıya benzer biçiminden ötürü) ☼ (İlk kullanım: 1560 Amboise Paré, Fr. hekim.) ~ EYun thyroeidēs θυροειδης kapı gibi olan < EYun thýra θύρα kapı << HAvr *dʰur-éh₂ (*dʰur-ā́) < HAvr *dʰwer- kapı |
|
tirsi |
~ Yun thríssa/fríssa θρίσσα/φρίσσα sardalyaya benzer bir balık, alosa fallax << EYun thríssa θρίσσα a.a. |
|
tirşe |
~ Fa turşa/turşak ترشه/ترشك ekşi bir ot, kuzu kulağı < Fa turş ترش ekşi +a |
|
tiryak |
< Fa tiryāk ترياك 1. panzehir, 2. (mec.) afyon ~ EYun thēriakē θήριακη Pontus kralı Mithridates'e atfedilen anti-zehir < EYun thḗrion θήριον zehirli yılan |
|