trotuvar |
~ Fr trottoir yaya kaldırımı < Fr trotter yürümek, at tırıs gitmek +(t)orium < Ger *tredan basmak, yürümek, adım atmak << HAvr *dr- < HAvr *dreh₂- (*drā-) adım atmak, koşmak |
|
troyka |
~ Rus troyka üçlü şey < Rus troye üç << HAvr *tréi̯-e-s üç |
|
tröst |
~ İng trust 1. güven, emanet, yeddiemin, 2. başka şirketlerin hisselerini tutmak amacıyla kurulmuş şirket, holding << Nor traust doğruluk, güven << Ger *traustam < Ger *treuwaz düz, doğru, güvenilir << HAvr *deru- düz, sağlam |
|
truakar |
~ Fr trois quarts üç çeyrek, (resimde) profil ile fas arası portre, (hazır giyimde) ceketten uzun kadın giysisi § Fr trois üç + Fr quart çeyrek |
|
trubadur |
~ Fr troubadour ortaçağda saz şairi ~ Prov trobador a.a. << OLat tropator şarkıcı < OLat tropa şiirde beyit, şarkı +(t)or ~ EYun trópos τρόπος 1. çevirme, 2. özellikle söz çevirme, söz sanatı, zekice söylenmiş söz |
|
trup | ||
trüf |
~ Fr truffe toprak altında yetişen yumru şeklinde mantar ~ Prov truffa/tartufa a.a. << Lat tuber/tufer a.a. |
|
trük |
~ Fr truc numara, teknik ustalıkla yapılan düzen < onom |
|
tsunami |
~ İng tsunami deprem nedeniyle okyanusta oluşan büyük dalga ~ Jap tsunami «liman dalgası», a.a. § Jap tsu liman + Jap nami dalga |
|
tuba1 |
~ Ar ṭūbāˀ طوبَى [#ṭyb fuˁlāˀ ] İslam mitolojisinde Cennet ağacı ~ Aram ṭūbā טובא [#ṭb] iyilik |
|
tuba2 |
~ İt tuba borazan, av borusu, bir nefesli çalgı << Lat tuba/tubus boru |
|