tutum |
< TTü tut- +Im |
|
tutuş|mak |
<< ETü tutuş- karşılıklı veya birlikte tutmak, kavgaya tutuşmak < ETü tut- +Iş- |
|
tutya |
~ Ar tūtiyāˀ توتياء çinko oksit minerali, rastık ~ Sans tutha çinko oksit veya bakır sülfit minerali, göztaşı |
|
tuval |
~ Fr toile 1. seyrek dokunmuş kumaş, bez, çul, 2. üzerine resim yapılan bez << Lat tela bez |
|
tuvalet |
~ Fr toilette [küç.] 1. kadın giyim ve donanımı (17. yy), 2. giyim ve makiyaj odası (18. yy), 3. hela (19. yy) < Fr toile bez, çul, giysi +et° |
|
tuvana | ||
tuyuğ |
< ETü tuy- duymak, anlamak +I(g) |
|
tuz |
<< ETü tūz tuz <<? ETü *tuwuz |
|
tuzak |
<< ETü tuzak tuzak |
|
tü |
: ünl tükürme sesi, tahkir ünlemi, yazıklama ünlemi |
|
tüberküloz |
~ Fr tuberculose her türlü yumrulu hastalık [esk.], verem ~ YLat tuberculosis a.a. +osis < Lat tuberculus [küç.] yumrucuk, ur << HAvr *tuh₂-bʰ-és- (*tū-bʰ-és-) yumru +icul° << HAvr *tewh₂- (*tew-) şişmek < HAvr *tewh₂- (*tew-) şişmek |
|