ucube |
Arapça ˁcb kökünden gelen uˁcūba(t) اعجوبة "acayiplik, çok tuhaf şey, mucize" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁacīb "tuhaf" sözcüğünün fuˁūla(t) vezninde masdarıdır. |
|
ucuz |
Eski Türkçe uçuz "düşük, kolay, hor, değersiz" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe uç- "düşmek" fiilinden evrilmiştir. |
|
uç |
Eski Türkçe ūç "bitim yeri, son, kenar, sınır" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
uç|mak |
Eski Türkçe uç- "1. düşmek, ölmek, 2. teyeran etmek, havada yol almak, uçmak" fiilinden evrilmiştir. |
|
uçak |
Türkiye Türkçesi uç- fiilinden Yeni Türkçe +(g)Ak ekiyle türetilmiştir. |
|
uçarı |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) Türkiye Türkçesi: [ Ahmed Vefik Paşa, Lehce-ı Osmani, 1876]uçarı: Çapkın, ziyade sürtük, haşarı. Köken Türkiye Türkçesi uç- fiilinden türetilmiştir. Daha fazla bilgi için uç- maddesine bakınız. Ek açıklama +arı ekinin işlevi belirsizdir. Belki haşarı kelimesine kıyasla. Benzer sözcükler uçarılık 03.07.2015 |
|
uçkur |
Türkiye Türkçesi iç kur "iç kuşak, don kemeri" sözcüğünden evrilmiştir. Türkçe sözcük Eski Türkçe kur "kuşak" sözcüğünden türetilmiştir. |
|
uçmak |
Eski Türkçe uştmaχ veya uçmak "cennet" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Soğdca ˀwştmğ "Hıristiyan ve Maniheist inançlarda cennet" sözcüğünden alıntıdır. (NOT: Bu sözcük Orta Farsça aynı anlama gelen vahişt sözcüğü ile eş kökenlidir. ) Orta Farsça sözcük Avesta (Zend) dilinde vahişta- ahū- "kusursuz-varoluş, Zerdüşt inancında bir kavram" deyiminden alıntıdır. |
|
uçuç böceği |
Türkiye Türkçesi uç- fiilinden türetilmiştir. |
|
uçuk1 |
Türkiye Türkçesi uç sözcüğünden Türkiye Türkçesinde +çUk ekiyle türetilmiştir. |
|
uçuk2 |
|
|