tüy|mek |
Türkiye Türkçesi tüg- "uçmak" sözcüğünden evrilmiştir. Türkçe sözcük Türkiye Türkçesi tü "tüy" sözcüğünden türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir. |
|
tüyo |
Fransızca tuyau "1. küçük boru, kulak deliği, 2. at yarışında «kulağa fısıldanan» bilgi" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Germence yazılı örneği bulunmayan *thuta "boru" biçiminden türetilmiştir. |
|
tüzel |
Yeni Türkçe tüze "kanun" sözcüğünden türetilmiştir. Yeni Türkçe sözcük Eski Türkçe tüz- "düzmek, düzenlemek" fiilinden Yeni Türkçe +Al ekiyle türetilmiştir. |
|
tüzük |
Çağatayca tüzük "düzenleme, yasa" sözcüğünden alıntıdır. Çağatayca sözcük Eski Türkçe tüz- "dizmek, düzeltmek, düzenlemek" fiilinden Yeni Türkçe +Uk ekiyle türetilmiştir. |
|
twit |
İngilizce tweet "1. kuş ötüşü, cıvıltı, 2. kısa sosyal medya mesajı, mikro blog" sözcüğünden alıntıdır. (İlk kullanımı: (Mikro blog anlamında) 2006.) İngilizce sözcük ses yansımalı sözcüğünden türetilmiştir. |
|
ubudiyet |
Tarihçe (tespit edilen en eski Türkçe kaynak ve diğer örnekler) [ Hoca Sa'deddin Ef., Tacü't-Tevârih, 1574]ˁubūdiyetü iχlāṣ ve ıṭāˁetü ıχtiṣāṣ birle Köken Arapça ˁbd kökünden gelen ˁubūdiyya(t) عبوديّة "kulluk etme, kölelik" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁabada "kulluk etti, tapındı" sözcüğünün masdarıdır.Daha fazla bilgi için abd maddesine bakınız. Ek açıklama Türkçede ibadet masdarı "tanrıya tapınma", ubudiyet ise genel anlamda "kulluk etme" için kullanılmıştır; Arapçada anlam farklılaşması görülmez. Benzer sözcükler arz-ı ubudiyet 26.11.2019 |
|
uca |
Eski Türkçe uça "kuyruk sokumu" sözcüğünden alıntıdır. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe uç "son, bitim" sözcüğünden türetilmiştir. |
|
ucube |
Arapça ˁcb kökünden gelen uˁcūba(t) اعجوبة "acayiplik, çok tuhaf şey, mucize" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ˁacīb "tuhaf" sözcüğünün fuˁūla(t) vezninde masdarıdır. |
|
ucuz |
Eski Türkçe uçuz "düşük, kolay, hor, değersiz" sözcüğünden evrilmiştir. Eski Türkçe sözcük Eski Türkçe uç- "düşmek" fiilinden evrilmiştir. |
|
uç |
Eski Türkçe ūç "bitim yeri, son, kenar, sınır" sözcüğünden evrilmiştir. |
|
uç|mak |
Eski Türkçe uç- "1. düşmek, ölmek, 2. teyeran etmek, havada yol almak, uçmak" fiilinden evrilmiştir. |
|