ulan |
<< TTü oğlan |
|
ulaş|mak |
<< ETü ulaş- bitişmek, buluşmak < ETü ula- bitiştirmek, buluşturmak +Iş- |
|
ulema |
~ Ar ˁulamāˀ علماء [#ˁlm fuˁalā çoğ.] alimler, bilginler < Ar ˁālim عالم [t.] |
|
ulu |
<< ETü uluġ yaşı ermiş (kişi), yüce, büyük < ETü u- muktedir olmak, gücü yetmek +lI(g) |
|
ulu|mak |
<< ETü ulı- ulumak, yüksek sesle ağlamak |
|
ulufe |
[ Ahmed b. Kadı-i Manyas, Gülistan tercümesi, 1429] ~ Ar ˁulūfa(t) علوفة [#ˁlf fuˁūla(t) çoğ.] harçlık, geçim parası, özellikle asker maaşı < Ar ˁalaf علف ot, hayvan yemi → yulaf Benzer sözcükler: ulufeci, ulufeli 15.05.2015 |
|
uluhiyet |
~ Ar ulūhiyya(t) اُلوهيّة [#Alh y. msd.] tanrılık < Ar ilāh tanrı +īya(t)2 |
|
ululemr |
~ Ar ūlū'-amr أولو الأمر iktidar sahipleri < Ar ūlū اُولُو [#Alw çoğ.] yetenler, sahipler < Ar alā ألا yetti, muktedir idi, +ebildi |
|
ulum |
~ Ar ˁulūm عُلوم [#ˁlm fuˁūl çoğ.] ilimler < Ar ˁilm عِلْم [t.] ilim |
|
ulus |
~ Moğ ulus pay, kısım, kağan ailesinin her bir üyesine tahsis edilen ülke ≈ ETü ülüş 1. pay, 2. ülke, şehir < ETü *ül- pay etmek +Iş |
|
ulusal |
|
|