varagele |
< TTü vara gele git gel |
|
varak |
~ Ar waraḳ ورق [#wrḳ faˁal ] bitki yaprağı, altın veya gümüş veya kâğıt yaprağı |
|
varaka |
~ Ar waraḳa(t) ورقة [#wrḳ faˁala(t) mr.] tek yaprak, belge |
|
varan |
~ Fr varane Mısır'a özgü dev kertenkele, varanus niloticus ~ YLat varanus a.a. ☼ (İlk kullanım: 1820 Blasius Merrem (1761-1924), Alm. zoolog.) ~ Ar waral/waran ورل/ورن [#wrl] a.a. |
|
vardakosta |
~ İt guardacosta sahil koruma § İt guardia koruma, nöbet tutma + İt costa kenar, kıyı |
|
vardiya |
[ Kâtip Çelebi, Tuhfetü'l-Kibâr fi Esfârü'l-Bihâr, 1656] ~ Ven vàrdia / İt guardia nöbet, koruma ~ Ger *ward- < İt guardare korumak, gözetmek, nöbet tutmak → gar1 Not: Türkçede kullanılan /v/ sesi, sözcüğün standart İtalyancadan ziyade Venedik dilinden alıntı olduğunu gösterir. LF sf. §697. Bu maddeye gönderenler: vardakosta 23.12.2014 |
|
vareste |
~ Fa vāraste وارسته kurtulmuş, azade << EFa ava-rad- وا bırakmak < EFa rad-, ras- kurtulmak, serbest olmak |
|
vargı |
< TTü var- +gU |
|
+vari |
~ Fa +vārī وارى benzerlik, gibi olma, bir niteliğe sahip olma < Fa +vār وار 1. yüklü, taşıyan, sahip, 2. bir niteliğe sahip olan +ī |
|
varidat |
~ Ar wāridāt واردات [#wrd çoğ.] gelirler < Ar wārid وارد [fāˁil t.] gelen +āt |
|
varil |
≈ Yun varéli βαρέλι küçük fıçı ~ İt barrile a.a. << OLat barrilus/barriculus [küç.] a.a. < OLat *barrica fıçı |
|